Yerli Oto,Binek Otomobil Sektörü ve Otomobilde Gider Kısıtlaması Sorunu
Bu yazımızda öncelikle Türkiye’de 2019 yılı Binek otomobil satış performansından bahsedeceğim, sonrasında milli otomobil konusunda bilgiler vereceğim ve sonunda da binek otomobillerin vergisel durumları ile ilgili bilgi vereceğim.
2018 yılının son aylarında ve 2019 yılının ilk aylarında binek otomobil satışları çok yavaş seyretmiştir. Gerek hükumet, gerekse çeşitli kuruluşlar tarafından yaşanan durgunluğu bir nebze olsun giderebilmek için 2018 yılı sonundan başlayarak çeşitli çözümler getirildi.
İlk örnek olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 1 Kasım 2018 yılında başlatılan ÖTV indirimi 1 Temmuz 2019 yılına kadar sürmüştü. Bunun dışında ömrünü Tamamlamış Araçlar Bertaraf Sistemi (ÖTA) ile 2012 yılından itibaren 350 binden fazla araç geri dönüştürülerek. ekonomiye kazandırıldı. 15 Bin TL’ye kadar çıkabilen ÖTV indirimiyle ilgili üst sınır 2019 Haziran ayında 10 Bin TL’den önce de belirttiğimiz gibi 15 Bin TL’ye çıkarılmıştı. Hurda indirimi 31 Aralık 2019 ta sona ermiştir.
Sektörü canlandırmak için yapılan bir başka icraat da kamu bankalarından gelmişti. Üç kamu bankası ol Ziraat Bankası, Halk Bank ve Vakıf Bankası 1 Ekim itibariyle yerli binek otomobil markaları olan Fiat, Honda, Hyundai, Renault ve Toyota’nın yerli üretim modellerine düşük faiz kampanyası uygulamaya başladı.
Ayrıca birazda Hükumetin telkinleri ile Merkez Bankası faizleri düşürünce 2019 un son 2 ayında binek otomobillerin fiyatı artmasına ve yok satılmasına rağmen ciddi satışlar olmuş, sıfır araçların yok satmasından dolayı 2. El otomobiller dönemine göre asgari % 10 zamlanmıştır.
2020 yılının ilk ayında binek otomobillerin 2019 yılı sonu itibariyle projeksiyonu şu şekilde gerçekleşmiştir. Türkiye Otomobil satışları, 2019 yılında geçen yıla göre %20,37 oranında azalarak 387.256 adet oldu. Geçen yıl 486.321 adet satış yaşanmıştı. 2019 yılında geçen yıla göre %31,8 oranında azalarak 91.804 adet oldu. 2018 yılında 134.616 adet satış gerçekleşmişti.
2019 yılı Aralık ayı sonunda 1600cc altındaki otomobil satışlarında %21,9, 1600-2000cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında %34,4 ve 2000cc üstü otomobillerde %18,6 azalış izlendi.
2019 yılı Aralık ayı sonunda dizel otomobil satışlarının payı %52,03’e gerilerken, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı %66,48’e ulaştı
2019 Aralık ayı sonunda otomobil pazarı motor hacmine göre incelendiğinde, en yüksek paya %94,32 oranıyla 1600cc altındaki otomobiller 365.278 adet ile sahip oldu.
2019 yıl Aralık ayı sonunda otomobil satışları motor tipine göre incelendiğinde dizel otomobil satışları %52,03 pay (201.487 adet) ile birinci sırada yer alırken, benzinli otomobil satışları %40,04 pay (155.042 adet) ile ikinci sırada, ardından otogazlı %4,79 pay ile üçüncü, hibrit %3,09 pay ile dördüncü ve elektrikli otomobiller ise %0,06 pay ile beşinci sırada yer aldı.
2019 Aralık ayı sonunda otomobil pazarı kasa tiplerine göre değerlendirildiğinde, en çok tercih edilen gövde tipi yine Sedan otomobiller (%49,9 pay, 193.082 adet) oldu. Sedan otomobilleri %25,4 pay ve 98.509 adet satış ile SUV ,%20,9 pay ve 80.788 adet satış ile H/B kasa tipindeki otomobiller takip etti.
2019 Aralık ayı sonunda otomatik şanzımanlı otomobil satış adetleri 2018 yılına göre %18,79 oranında azaldı. 2019 yılında otomobil satış adetleri geçen yıl aynı dönem ile kıyaslandığında, otomatik şanzımanlı otomobil satışlarının payı %65,19’dan %66,48’e (257.454 adet) ulaştı.
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv, 2019 yılı ihracat performansında bir önceki seneye göre yüzde 3 düşüş yaşamasına rağmen üst üste 14’üncü kez ihracat şampiyonu oldu. Otomotiv endüstrisinin 2019 yılının tamamında ihracatı 30,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektör, geçen sene hem bugüne kadarki en yüksek ikinci ihracat rakamına hem de aylık bazda 2,55 milyar dolar dış satım ortalamasına ulaştı.
Milli otomobilimize gelince;
Aralık ayının son haftası Devler protokolünün katılımıyla Gebze’deki Bilişim Vadisinde görücüye çıkan yerli otomobil yola çıkış tarihi 2022 olarak belirlendi ve Suv ile Sedan şeklindeki iki model otomobil tüm kesimler tarafından tam not aldı. Araç tanıtıma çıkar çıkmaz içeriden ve dışarıdan çok sayıda ön sipariş alarak satışa çıkmadan kendini de ispatlamış oldu. Gebze’deki lansman sonrası aracın üretileceği fabrikanın kurulacağı il de açıklandı. 5 bine yakın kişinin doğrudan çalışacağı 20 bin kişiye ise dolaylı olarak iş imkanı sunacak olan fabrika otomotivin başkenti olarak da ifade edilen Bursa’nın Gemlik ilçesindeki askeri arazi üzerine kurulacak. 1 milyon m2 alana kurulacak fabrikanın temellerinin ise önümüzdeki aylarda atılması bekleniyor. Doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV model olarak da ifade edilen yerli otomobil 15 sene içinde 5 model olarak yollarda yerini alacak. İlk 2 senede SUV ile başlayıp, akabinde 2 yıl içinde C segment sedanın üretimine başlanacak olan yerli otomobilin ismi ise bu yıl ortasına kadar açıklanmış olacak.
Yerli otomobili geliştiren Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu TOGG olarak adlandırılmış ve TOGG, ‘5 babayiğit’ olarak anılan BMC, Kıraça Holding, Turkcell, Zorlu Holding ve Anadolu Grubu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasında imzalanan protokol kapsamında yerli otomobili geliştirmek üzere 2018 yılında kuruldu. Vatandaşlarımızın yüzde 95,4’ü bu araçları görmüş, Türkiye’nin Otomobilinden haberdar olmuşlar. Bu aracı satın almak isteyenlerin oranı da yüzde 89 dur. Milli otomobil elektrikli olup hızlı şarj dediğimiz yöntemle 30 dakikanın altında şarj edilecek ve bu konuda teknik alt yapı 2022 yılında bu araçlar piyasaya çıktığında hazır halde olacaktır.
Özetle Yerli Otomobil kullanmanın avantajları: Türkiye’de satılan binek otomobillerin ¼ ü milli otomobil olacaktır, Yerli otomobil elektrikli ve akıllı sürücü yazılım özelliklerine sahip olacak, Türkiye’nin petrole olan bağımlılığı azalacak, Ana unsurlarının yerli üretimi ile akıllı şebekeler, savunma, elektronik, bilgi ve uzay gibi kritik teknolojiler gelişecek, Oluşturacağı eko sistemle rekabetçi şirketleşmelerin önü açılacak, GSHYH’ya katkısı 50 Milyar Avro tahmin edilmektedir. Cari açığa yıllık katkısı 7 Milyar Avro tahmin edilmektedir. 20.000 doğrudan ve dolaylı ilave nitelikli istihdam tahmin edilmektedir. Milli bir Marka oluşturulacaktır.
Binek otomobillerin vergisel boyutuna gelince;
Öncelikle şunu belirtmek gerekirse, Vergi mevzuatında binek otomobiller ile ilgili düzenlemeler bulunmasına karşın uygulamada binek otomobil tanımına yer verilmemesi yüzünden genelde Kara yolları Trafik kanunundaki otomobil tanımı dikkate almıştır.
Sizi fazla kanun maddesi ile boğmak istemiyorum ancak Meri olan Katma Değer vergisi kanununa göre binek otomobil alırken ödediğin Katma değer vergisini devlete ödeyeceğin hesaplanan Katma değer Vergisinden mahsup edilmemektedir. Aynı Ötv gibi Katma değer vergisi de ya maliyete eklenecek amortisman yoluyla itfa olunacak yada direk olarak gider yazılacaktır. Bu durumun istisnası araç faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlarındır. Ayrıca sadece taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri binek otomobillere ait Motorlu Taşıt Vergisi’nin (MTV)gider olarak’ dikkate alınabilecek, bunun dışındaki binek oto MTV’leri, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. İlave olarak Vergi Usul Kanunu’nu gereği, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin amortismarı aktife alındığı yıl kıst olarak hesaplanarak giderleştirilir. Yani Aralık ayında aldığınız araçın amortismanını faydalı ömüre göre 1 yıl değil bir ay olarak itfa edeceksin. Kullanamadığın amortisman giderini faydalı ömrün son yılı gider olarak yazılacaktır.
Katma Değer Vergisi açısından özetlemek gerekirse; 1. Şahısların birbirine araç teslimi KDV’ne tabi değildir. 2. Kullanılmamış (sıfır) otomobil teslimleri %18 KDV’ye tabidir. 3. Ticari araçların teslimi ve satışı %18 KDV oranına tabidir. 4. Satın aldıkları binek otomobilin KDV’sini indirme hakkı bulunmayan mükelleflerin yapacakları ikinci el binek otomobil teslimleri % 1 KDV oranına tabidir..
Bütün bu düzenlemeler yetmezmiş gibi;
7194 nolu yasa ile getirilen yeni düzenlemeyle binek otomobillerin giderlerine 01.01.2020 den itibaren kısıtlama getirilmiştir. Buna göre faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere,
– Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL’ye kadarlık kısmı, Binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 TL’ye kadarlık kısmı, Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla % 70’i, Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL’yi, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde, amortismana tabi tutarı 250.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı, ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
Bütün anlatılanlardan sonra yazımı özetlemek gerekirse;
Bir tarafta 2022 yılından itibaren sistemin içine dahil olacak milli otomobil var, Diğer tarafta ihracatta lokomotif olan bir otomobil sektörü var. Bir taraftan ötv indirimleri ve hurda teşvikleri ile binek otomobil satışı artırmaya yönelik hamleler diğer tarafta zaten binek otomobiller aleyhine ağır olan yasal mevzuata, alınan otomobillerin giderlerini vergiden indirilmemesi için yapılan kısıtlamalarda eklenmiştir. Alınan Binek otomobillerde ciddi KDV ve ÖTV maliyeti zaten var. Üstelik Akaryakıt alımında ve diğer bakım onarımda ciddi vergiler ödenirken Bunun üstüne kullanımı kısıtlamak yapmak cezalandırma niteliğinde görünmektedir. Kanaatimce bu kısıtlama en yakın zamanda kaldırılması gerektiği ve binek otomobillerinde diğer ticari araçlar gibi aynı mevzuata tabi olmasının hele 2022 yılında çıkaracağımız binek otomobilleri daha kolay satılması ve kullanılması açısından gerektiğini düşünmekteyim. Şöyle bir soru gelebilir devlet elde ettiği vergileri nasıl yerine koyacak önerim hızlı dönüşümden yani sürümden ve sektörün mali denetiminden.
2020 yılını Binek otomobil sektörü için mutlu bir yıl olmasını temenni ederim.
Haşim İSKENDER
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir