DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Reeskont Nedir, Neden Yapılır?

248
A+
A-

Reeskont Nedir, Neden Yapılır?

13 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Reeskont ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları Hakkında Tebliği’yle;

– Vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak ıskonto faiz oranı yıllık %12,75’den %9’a,

– Avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık %13,75’den %10’a

indirildi.

Bu faiz oranları doğrudan vergi iş ve işlemleriyle ilgili değil. Ancak avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı gelir ve kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde, daha açık söylemek gerekirse reeskont uygulamasında yaygın olarak kullanılıyor.

Reeskont nedir, neden yapılır?

Reeskont, vadesi gelmemiş senede bağlı borç ve alacakların, değerleme günündeki gerçek değerlerine indirgenmesi işlemi. Borç ve alacak senedinin değerleme günündeki nominal değeri, senedin vade tarihine kadar olan süreye isabet eden faizi de içeriyor. Reeskont işlemi ile bu faiz miktarı tespit ediliyor ve vergi matrahının hesaplanmasında bu tutar gelir veya gider olarak dikkate alınıyor. Vergi uygulamasında reeskont işlemi yapılmazsa, ticari kazancın tespitinde dönemsellik ilkesi tam olarak hayata geçmemiş oluyor.

Reeskont işleminde hangi oran kullanılır?

Senede bağlı alacak ve borçların değerleme günündeki kıymetlerine irca edilmesi sırasında;

– Varsa senet üzerinde yazılı faiz oranı,

– Senet üzerinde faiz oranı yoksa T.C. Merkez Bankası’nın resmi ıskonto hadleri,

kullanılıyor.

Reeskont tutarının hesaplanmasında; faiz oranı olarak reeskont işlemlerinde uygulanan faiz oranı değil, kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı esas alınıyor.

Dolayısıyla, borç ve alacak senetlerinin reeskontu işlemlerinde dikkate alınacak oran 13 Haziran 2020 tarihinden itibaren % 10.

Yabancı para ile olan borç ve alacakların reeskontunda, varsa senette yazılı faiz oranı, senette faiz oranı yer almıyorsa yukarıda yer alan Merkez Bankası tebliğindeki faiz oranı değil, değerleme gününde geçerli Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınıyor.

Reeskont hesaplamasında dikkat edilecek konular

Reeskont hesaplamasında şu konulara özellikle dikkat edilmesi gerekiyor.

– Reeskont uygulaması zorunlu değil. Ancak seçimin bütün alacak ve borç senetleri için yapılması şart.

– Bankalar, bankerler ve sigorta şirketleri alacak ve borçlarını reeskonta tabi tutmak zorunda. Bu kurumların seçimlik hakkı yok.

– Reeskonta tabi tutulacak alacak veya borcun senede bağlı olması gerekiyor. Banka, banker ve sigorta şirketleri senede bağlı olsun veya olmasın, bütün alacak ve borçlarını reeskonta tabi tutmak zorunda.

– Reeskonta tabi tutulacak alacak veya borç senedinin, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesiyle ilgili ve gerçek bir alacak veya borç ilişkisine dayanması gerekiyor.

– Alacak senetlerini reeskonta tabi tutanların, borç senetlerini de reeskonta tabi tutmaları zorunlu.

– Reeskont, katma değer vergisi dahil alacak veya borç tutarı üzerinden hesaplanıyor.

Çekler reeskonta tabi tutulabilir mi?

Alınan çeklerin reeskonta tabi tutulup tutulmayacağı konusunda açık bir yasal düzenleme yok.

Gelir İdaresi Başkanlığı, çekin ödeme aracı olması niteliğini dikkate alarak, uzun süre reeskonta tabi olmadığı görüşünde oldu. 2009 yılında, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun’la, 31 Aralık 2009’a kadar uygulanmak üzere, çekin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz kabul edileceğine ilişkin bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeyle çekin vadeli senet niteliği bir bakıma öne çıktı ancak bu düzenleme sonrasında da İdare eski görüşünü devam ettirdi.

3167 sayılı Kanun’da yer alan 31 Aralık 2009 tarihi birkaç defa ötelendi ve en son 31 Aralık 2020 olarak belirlendi. Bu ertelemeler sonunda Gelir İdaresi görüşünü değiştirerek, gerçek mahiyeti itibariyle çeklerin vergi uygulamaları bakımından artık vadeli olma niteliğini kazandığı gerekçesiyle, ileri düzenleme tarihli çeklerin değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için uygulanması öngörülen reeskont uygulamasından yararlanmasının mümkün olduğunu açıkladı. Dolayısıyla bugün itibariyle ileri vadeli çeklerin reeskonta tabi tutulması mümkün.

Vergi borçlarında uygulanan faiz oranlarında indirim yakın olmalı

– Reeskont tutarının hesaplanmasında dikkate alınan oran, 2019 yılı başında %19,50 iken, bu oran aynı yıl Ekim ayında %18,25’e, Aralık ayında %13,75’e, son olarak geçtiğimiz cumartesi günü de % 10’a indirildi.

– Tecil faizi oranı 2019 başı itibariyle yıllık %22. Oran Ekim 2019’da %19’a, 2019 sonunda ise %15’e indirilmiş, oran halen bu.

– 2019 başı itibariyle gecikme zammı ve gecikme faizi oranı aylık %2. Bu oran 2019 Temmuz ayında %2.5’e çıkmış, Ekim ayında yeniden %2’ye, yıl sonunda ise aylık %1.60’a indirilmiş.

Geçmiş uygulamalara bakıldığında, genel olarak tecil faizi ile reeskont oranının hesaplanmasında esas alınan faiz oranı birbirine yakın seviyede oluyor. Gecikme faizi ve gecikme zammı ise bu oranlara göre hayli yüksek. Zaman zaman oran bir buçuk kat. Bu makalenin yazıldığı tarih itibariyle gecikme faizi ve gecikme zammı oranı reeskont oranının neredeyse iki katı. Dolaysıyla vergi borçlarına uygulanan faiz ve zam oranlarının da indiriminin eli kulağında denebilir.

(Recep Bıyık / Dünya Gazetesi)

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.