Enflasyon düzeltmesi uygulaması (176 vuk sirküleri)
VUK-176/2024-14/Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması-18
Enflasyon Düzeltmesi Sirküleri 176 indirmek için tıklayın
Konusu : Enflasyon düzeltmesi uygulaması
Tarihi : 1/11/2024
Sayısı : VUK-176/2024-14/Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması-18
İlgili olduğu maddeler : 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 298, Geçici
Madde 33
VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ /176
1. Giriş
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası ile geçici 33
üncü maddesi uyarınca, 2023 ve 2024 hesap dönemleri sonunda, düzeltme şartlarının
gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak (geçici vergi dönemleri dâhil) izleyen hesap
dönemlerinde enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tablolar ve yapılacak düzeltme
işlemlerinin usul ve esasları 30/12/2023 tarihli ve ikinci mükerrer 32415 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenmiştir.
Bu kapsamda, söz konusu uygulamaya yönelik bazı hususların açıklanması bu sirkülerin
konusunu oluşturmaktadır.
2. Stokların düzeltilmesinde kullanılabilecek basit ortalama yöntemindeki “Bir
önceki geçici vergi dönemi” ifadesinin anlamı
Enflasyon düzeltmesinde mükellefler toplulaştırılmış yöntemleri tercih edebilecek olup,
düzeltme/taşıma katsayıları yerine, toplulaştırılmış yöntemlere ilişkin esaslara göre bulunan
katsayıları kullanmak suretiyle; düzeltme işlemlerini gerçekleştirebileceklerdir.
Toplulaştırılmış yöntemlerden biri olan “basit ortalama yöntem” mali tabloların ait
olduğu aya ilişkin fiyat endeksinin (Yİ-ÜFE), bu endeks ile bir önceki geçici vergi döneminin
sonundaki fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) toplamının ikiye bölünmesi sonucu bulunan endekse
bölünmesiyle elde edilen katsayı olarak hesaplanmaktadır. Basit ortalama yöntem esas olarak
dönem ortalama düzeltme katsayısını vermektedir.
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu hesap yöntemine ilişkin
açıklamalar yapılırken her bir geçici vergi döneminde de enflasyon düzeltmesinin
uygulanacağından hareketle gerekli tanımlamalar yapılmıştır. Ancak, 560 Sıra No.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile tüm mükelleflerin birinci geçici vergi döneminde, 563 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de 31/12/2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar
toplamı 50.000.000 TL’nin altında olan mükelleflerin enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun
bulunmuştur.
Bu bakımdan, stokların düzeltilmesinde kullanılabilecek basit ortalama yöntemindeki
katsayıların doğru hesaplanabilmesi için söz konusu formülde enflasyon düzeltmesinin
uygulanmadığı geçici vergi dönem sonundaki fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yerine, enflasyon
düzeltmesinin uygulandığı en son geçici vergi dönemi ya da hesap dönemi sonundaki fiyat
endeksinin (Yİ-ÜFE) dikkate alınması gerekmektedir.
Dolayısıyla 2024 yılının ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi uygulayacak
olan mükellefler söz konusu formülde Aralık/2023 dönemine ait Yİ-ÜFE endeksini
kullanacaklar, üçüncü geçici vergi döneminde ise Haziran/2024 dönemine ait Yİ-ÜFE
endeksini dikkate alacaklardır. 560 ve 563 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri
uyarınca 2024 yılının geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulamayan
mükelleflerden hesap dönemi sonunda basit ortalama yöntemini kullanacaklar ise bir önceki
geçici vergi dönemi sonu endeksi olarak Aralık/2023 dönemine ait Yİ-ÜFE endeksini
uygulayacaklardır.
2 / 9
3. “178- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” ile “358- Yıllara
Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabının” enflasyon düzeltmesi karşısındaki
durumu
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca “17- Yıllara Yaygın İnşaat ve
Onarım Maliyetleri” hesap grubundaki yıllara sâri inşaat işlerine ilişkin maliyetler ile “35-
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri” hesap grubundaki hakediş bedellerine enflasyon
düzeltmesi uygulanması sonrasında ortaya çıkan düzeltme farklarının “697- Yıllara Yaygın
İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”nda takip edilmesi gerekmektedir.
“697 numaralı” söz konusu hesabın alacak ve borç kalanı vermesi durumuna göre “178-
Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” veya “358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon
Düzeltme Hesabı”na devredilerek bu hesap kapatılacaktır. Bu bakımdan, yıllara sâri inşaat ve
onarma işlerine ait maliyet ve hakedişlere ilişkin düzeltmelerin “Enflasyon Düzeltme Hesabı”
yerine “Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”na kaydedilmesi ve bu hesabın işin
bitiminde kâr/zarar hesabına intikal ettirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla sonuç hesabı olan yıllara yaygın inşaat enflasyon düzeltme hesabının kalan
bakiyelerinin takip edildiği “178- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” veya
“358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”nda yer alan bakiyeler, ayrıca
enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır.
4. Enflasyon düzeltmesi sonrası Ar-Ge ve tasarım harcamalarının alt hesabında
izlenen düzeltme farklarının Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilip edilmeyeceği
hususu
Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile
kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası
kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla
fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve
yenilik projelerinde, rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye
desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile
5746 sayılı Kanun kapsamında yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen
tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen münhasıran tasarım
harcamalarının tamamı Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca kazancın tespitinde
indirim konusu yapılabilecektir.
Ar-Ge merkezlerinde yapılan bir harcamanın Ar-Ge ve tasarım indirimine konu
edilebilmesi için bu harcamanın Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyeti kapsamında; tasarım
merkezlerinde yapılan bir harcamanın indirime konu edilebilmesi için ise bu harcamanın
münhasıran tasarım faaliyeti kapsamında yapılmış olması esastır.
Bu bakımdan, Ar-ge ve tasarım indirimine konu edilebilecek harcamaların fiilen yapılmış
olması, diğer bir ifadeyle indirim konusu yapılabilecek harcama tutarlarının bir faaliyet
kapsamında gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, “263 Araştırma ve Geliştirme Giderleri”
hesabında aktifleştirilen harcamaların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasından kaynaklı fark
tutarlarının, Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilmesi mümkün değildir.
Örnek 1: Ar-Ge merkezinde bulunan (AB) A.Ş. 11/4/2024 tarihinde (C) Ltd. Şti.’den
sipariş usulü Ar-Ge projesi gerçekleştirilmesine yönelik sipariş almış ve hazırladığı proje 5746
sayılı Kanun kapsamında uygun bulunmuştur. (AB) A.Ş. 2024 yılında proje kapsamında
5.000.000 TL harcama yapmış ve bu harcamaları “263-Araştırma ve Geliştirme Giderleri”
hesabında izlemiştir.
Buna göre, mükellefin projeye başladığı tarihten hesap dönemini sonuna kadar yapmış
olduğu Ar-Ge harcamaları enflasyon düzeltmesine tabi tutulurken, her bir aya ilişkin
harcamanın, gerçekleştiği ay sonu dikkate alınmak suretiyle düzeltme işlemine tabi tutulması
gerekmektedir. 31/12/2024 tarihi itibarıyla düzeltme işlemine tabi tutulan 263 nolu hesabın alt
hesabında izlenen düzeltme farkı tutarı 1.000.000 TL’dir. Dolayısıyla mükellefin 2024 hesap
3 / 9
dönemi için indirim konusu yapabileceği Ar-Ge harcama tutarı 5.000.000 TL olarak dikkate
alınacak olup, bu hesaba uygulanan 1.000.000 TL düzeltme farkı indirim konusu
yapılamayacaktır.
5. İndirimli kurumlar vergisi uygulaması kapsamında enflasyon düzeltmesi sonrası
bilançonun aktifinde izlenen harcamalara ilişkin düzeltme farklarının yatırıma katkı
tutarının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı
Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi uyarınca, yatırım teşvik belgesi
kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara, ilgili teşvik belgesinde yer alan yatırıma
katkı ve vergi indirim oranları dikkate alınarak yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine
başlanılan hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli
kurumlar vergisi uygulanabilmektedir.
Söz konusu hükmün uygulanmasında, yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi
uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak
tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma
katkı oranını ifade etmektedir. Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi
uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı ise
yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre
bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmaktadır.
Bu bağlamda, indirimli kurumlar vergisi uygulamasında teşvik belgesine bağlanan
yatırımlarla ilgili fiilen yapılan harcamaların ya da indirime konu edilmemiş bu harcamaların
yeniden değerlemesinden kaynaklı tutarların indirimli kurumlar vergisine konu edilmesi
mümkün bulunmaktadır. Dolayısıyla, mezkûr uygulama kapsamında enflasyon düzeltmesi
sonrası bilançonun aktifinde izlenen harcamalara ilişkin düzeltme farkları yatırıma katkı
tutarının hesabında dikkate alınmayacak ve bu farklar indirimli kurumlar vergisi uygulamasına
konu edilmeyecektir.
Örnek 2: (DE) A.Ş. 1/9/2024 tarihinde teşvik belgesine bağlanan yatırım harcamalarına
başlamış olup, bu kapsamda hesap dönemi içerisinde 1.000.000 TL tutarında makine-teçhizat
alımı gerçekleştirmiştir. Mükellef kurum adına düzenlenen teşvik belgesinde toplam harcama
tutarı 10.000.000 TL, yatırıma katkı oranı ise %30 ’dur.
Mükellefin aktifinde izlediği makine-teçhizatın dönem sonu enflasyon düzeltmesinden
kaynaklanan düzeltme farkı tutarı ise 80.000 TL ’dir.
Buna göre, mükellefin teşvik belgesi kapsamında alımını gerçekleştirdiği makine-teçhizat
için yatırıma katkı tutarı (1.000.000*%30=) 300.000 TL olarak dikkate alınacaktır. Söz konusu
hesabın dönem sonu düzeltilmesinden kaynaklanan fark tutarı olan 80.000 TL ise yatırıma katkı
tutarına dahil edilmeyecektir.
6. Enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar veya zararların istisna kazançlar
karşısındaki durumu
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde vergiden istisna edilen kazançların
enflasyon düzeltmesine tabi tutulan bilançolara göre tespit edileceği ve enflasyon düzeltmesine
tabi tutulmuş kazanç tutarlarının beyannamede istisna olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.
Dolayısıyla faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının bir kısmı gelir veya kurumlar
vergisinden istisna olan mükellefler, bilançolarını dönem sonlarında enflasyon düzeltmesine
tabi tutacaklar ve düzeltme sonrası oluşan enflasyon düzeltmesi kar veya zararlarından istisna
faaliyetlere isabet eden kısımlarını vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate almayacaklardır.
Enflasyon düzeltmesi kar veya zararlarından istisna faaliyetlere isabet eden kısmın
tespitinde, istisna kazanç kapsamında olan faaliyetler ile istisna kazanç kapsamında olmayan
faaliyetler arasında maliyet veya hasılat unsurları gibi unsurlar kullanılarak mükelleflerce
uygun bir dağıtım anahtarı tespit edilecektir.
Kazancı vergiden istisna edilen faaliyetlerinin yanında, vergiye tabi kazanca ilişkin
faaliyetleri de bulunan bu mükellefler, uygun bir dağıtım anahtarı kullanarak enflasyon
4 / 9
düzeltmesi sonucunda oluşan kar ya da zararların istisna kazançlara tekabül eden kısmını tespit
edeceklerdir. Bu tespit sonrası istisna kazançlara isabet eden enflasyon düzeltmesi karları
vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınmayacakken, Kurumlar Vergisi Kanununun 5/3
maddesi kapsamında istisna faaliyetlere tekabül eden enflasyon düzeltmesi zararları da
kazancın tespitinde gider konusu yapılamayacaktır.
Örnek 3: (HD) Ltd. Şti. 2024 yılında 10.000.000 TL kazanç elde etmiştir. Bu kazancın
4.000.000 TL kısmını istisna kapsamındaki serbest bölge kazancı oluşturmaktadır. Mükellef
31/12/2024 tarihli bilançosunu enflasyon düzeltmesine tabi tutmuş ve yapılan düzeltme işlemi
neticesinde 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi karı ortaya çıkmıştır.
Mükellef kurum, enflasyon düzeltmesi karına ilişkin olarak istisna kapsamında olan
serbest bölge kazancına isabet eden kısmını vergiye tabi kazancının tespitinde dikkate
almayacaktır.
Bu kapsamda, (HD) Ltd. Şti., istisna kazançları ile istisna dışı kazançlarına ait
hasılatlarının birbirine oranını kullanmak suretiyle dağıtım anahtarı oluşturmuş ve istisna
kazançlara ilişkin hasılatın tüm hasılata oranını (8.000.000/40.000.000)*100=%20 olarak
hesaplamıştır.
Buna göre, (HD) Ltd. Şti. ’nin dönem sonundaki 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi
karının %20’si olan 200.000 TL istisna kazanca tekabül eden enflasyon düzeltmesi karı olarak
dikkate alınacak ve bu tutar vergiye tabi kazancın tespitinde matraha dahil edilmeyecektir.
Kalan enflasyon düzeltmesi karı olan 800.000 TL’nin ise vergi matrahına dahil edileceği
tabiidir.
Örnek 4: Örnek 3’de (HD) Ltd. Şti. ’nin aynı durumda 1.000.000 TL enflasyon
düzeltmesi zararının olması halinde, mükellef kurum enflasyon düzeltmesi zararına ilişkin
olarak istisna kapsamında olan serbest bölge kazancına isabet eden kısmını vergiye tabi
kazancının tespitinde dikkate almayacaktır.
Bu kapsamda mükellef, istisna kazançları ile istisna dışı kazançlarına ait hasılatlarının
birbirine oranını kullanmak suretiyle dağıtım anahtarı oluşturmuş ve istisna kazançlara ilişkin
hasılatın tüm hasılata oranını (8.000.000/40.000.000)*100=%20 olarak hesaplamıştır.
Buna göre, (HD) Ltd. Şti. ’nin dönem sonundaki 1.000.000 TL enflasyon düzeltmesi
zararının %20’si olan 200.000 TL istisna kazanca tekabül eden enflasyon düzeltme zararı olarak
dikkate alınacak ve Kurumlar Vergisi Kanununun 5/3 maddesi uyarınca bu tutar vergiye tabi
kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.
7. Münhasıran ihracat faaliyetiyle iştigal eden kurumlar ile sanayi sicil belgesini
haiz olup münhasıran üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumlarda enflasyon düzeltmesi
sonrası kurumlar vergisi oranının tespiti
Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde, ihracat yapan kurumların münhasıran
ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan, sanayi sicil belgesini
haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde
ettikleri kazançlarına ise kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Bilançolarını
enflasyon düzeltmesine tabi tutan mükelleflerin beyanname üzerinde yapacakları işlemler”
başlıklı 40 ıncı maddesinde, “Aynı şekilde vergiden istisna edilen kazançlar da enflasyon
düzeltmesine tabi tutulan bilançolara göre tespit edilecek ve enflasyon düzeltmesine tabi
tutulmuş kazanç tutarları beyannamede indirim konusu yapılabilecektir.
Örneğin, serbest bölgede faaliyette bulunan ve kazançlarının tamamı istisna kapsamında
olan bir mükellef, 2024 yılı bilançosunu düzeltmeye tabi tutacak ve düzeltme sonucu oluşan
kazanç tutarını beyannamede istisna olarak göstermek suretiyle matrahtan indirim konusu
yapabilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
5 / 9
Bu kapsamda, kazançlarının tamamı vergiden istisna edilen faaliyetlerden oluşan
mükelleflerin enflasyon düzeltmesi sonrası ortaya çıkan kar ya da zararları vergiye tabi
matrahın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Buna paralel olarak, ihracat faaliyetiyle iştigal eden
ya da sanayi sicil belgesini haiz olup üretim faaliyetiyle uğraşan ve faaliyetleri münhasıran bu
faaliyetlerden oluşan kurumların enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar ya da zararlarına da
kurumlar vergisi oranları indirimli şekilde uygulanacaktır.
Öte yandan, kazançlarının bir kısmı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesi
kapsamında indirimli kurumlar vergisi oranına esas teşkil eden faaliyetlerden oluşmakla
birlikte, indirimli oran uygulanmayan faaliyetleri de bulunan mükellefler, uygun bir dağıtım
anahtarı kullanarak enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar ya da zararlarına uygulayacakları
kurumlar vergisi oranlarını tespit edeceklerdir. Diğer bir ifadeyle, kazancına indirimli kurumlar
vergisi oranının uygulandığı faaliyetlerinin yanı sıra, %25 oranının uygulanacağı kazançları da
bulunan mükellefler; maliyet, hasılat gibi unsurları dikkate almak suretiyle uygun bir dağıtım
kullanacak ve bu dağıtım anahtarıyla enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşan kar ya da
zararlarına uygulayacakları kurumlar vergisi oranını tespit edeceklerdir.
Örnek 5: (KL) Ltd. Şti. spor ekipmanlarının perakende satışı faaliyetiyle iştigal etmekte
olup, mükellefin yurtdışına satışları da bulunmaktadır. Mükellef 2024 hesap dönemi sonunda
3.000.000 TL kazanç elde etmiş, bu kazançların 750.000 TL’si ihracat faaliyetinden
oluşmuştur.
Ayrıca, dönem sonu bilançosunun enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu
mükellefin 500.000 TL enflasyon düzeltme karı ortaya çıkmıştır.
Mükellef kurum tarafından maliyet unsurları dikkate alınarak, indirimli kurumlar vergisi
oranına esas teşkil eden ihracat faaliyetine ilişkin maliyet unsurlarının toplam maliyete
bölünmesi suretiyle enflasyon düzeltme karına uygulanacak kurumlar vergisi oranları tespit
edilecektir.
Mükellefin, ihracat faaliyetine ilişkin maliyetinin 1.250.000 TL, bu hesap dönemi
içerisindeki toplam maliyetinin de 5.000.000 TL olduğu dikkate alındığında, enflasyon
düzeltme karına indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kısım
((1.250.000/5.000.000)*500.000)=125.000 TL olacaktır.
Buna göre, 125.000 TL enflasyon düzeltme karına %20 kurumlar vergisi oranı
uygulanacak, (500.000-125.000=) 375.000TL enflasyon karına ise %25 kurumlar vergisi oranı
tatbik edilecektir.
8. Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar/zarar farkı kurum kazancının
tespitinde dikkate alınmayan mükelleflerde enflasyon düzeltmesi kar/zararlarının
bilançolarda ve beyannamelerde gösterilmesi
Vergi Usul Kanununun geçici 33 üncü maddesi hükmüne istinaden; bankalar, 6361 sayılı
Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri,
varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik
şirketleri, tasfiye ve iflas hallerindeki şirketler, 233 sayılı KHK kapsamındaki iktisadi devlet
teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşları tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere
2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar
farkı kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Öte yandan, 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde de konuya ilişkin
açıklamalara yer verilmiştir.
Söz konusu hüküm, kapsam dâhilindeki mükelleflerin dönem sonlarında enflasyon
düzeltmesi yapmamaları ya da yapılan düzeltme işlemlerinin sonuçlarını bilanço ve gelir
tablosunda göstermemeleri anlamına gelmemektedir. Bu mükellefler de diğer mükellefler gibi
dönem sonlarında düzeltme işlemlerini yapacaklar ve yapılan düzeltme işlemlerinin sonuçlarını
gelir tablosunda göstereceklerdir. Düzeltme işlemi sonucuna göre, enflasyon düzeltmesi
zararının oluşması halinde, söz konusu zarar tutarı beyannamede kanunen kabul edilmeyen
6 / 9
gider satırına, enflasyon düzeltmesi karının oluşması halinde ise söz konusu kar tutarı
beyanname üzerindeki diğer indirimler satırına yazılarak enflasyon düzeltmesinden
kaynaklanan kâr/zarar farkının kazancın tespitinde dikkate alınmaması sağlanacaktır.
9. 2023 hesap dönemine ilişkin finansman gider kısıtlaması uygulamasında
dikkate alınacak bilançonun tespiti
5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi hükmüne istinaden;
kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri
dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır
olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara
ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve
maliyet unsurları toplamının %10’u kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate
alınmaktadır.
Öte yandan, 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “İzleyen dönem
başlangıç değerleri” başlıklı 29 uncu maddesinde “2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun
düzeltilmesi sonucu hesaplanan tutarlar, izleyen dönemde enflasyon düzeltmesi yapılıp
yapılmayacağına bakılmaksızın, izleyen dönemin başlangıç değerleri olarak dikkate alınır.
Enflasyon düzeltme şartlarının varlığına bağlı olarak, 1/1/2024 tarihinden sonraki döneme ait
düzeltme işlemleri, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş 31/12/2023 tarihli bilançoda yer alan
düzeltilmiş değerler üzerinden, bu Tebliğin dördüncü bölümü dikkate alınarak yapılır. İzleyen
hesap döneminde amortismanlar ve itfa payları, düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanmaya
başlanır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu bağlamda, 31/12/2023 tarihli bilançolarda yer alan düzeltilme işlemleri sonraki hesap
dönemlerinde dikkate alınacak kıymetlerin değerini belirlemeye yönelik hükümler ihtiva
etmektedir. 2023 hesap dönemine ilişkin vergi matrahının tespitinde ise enflasyon düzeltmesi
uygulanmamış bilançodaki tutarlar dikkate alınacaktır. Dolayısıyla, bu uygulamaya paralel
olarak, finansman gider kısıtlamasında da 2023 hesap dönemi için düzeltilmemiş bilançolardaki
öz kaynak/yabancı kaynak tutarlarının dikkate alınarak hesaplamaların yapılması
gerekmektedir.
Ancak, 1/1/2024 tarihinden sonraki geçici vergi dönemleri dahil dönem sonlarında
düzeltilmiş bilançolardaki tutarlar dikkate alınarak finansman gider kısıtlamasının
hesaplanması gerektiği tabiidir.
Örnek 6: (MN) A.Ş.’nin 31/12/2023 tarihli düzeltme öncesi bilançosundaki öz kaynaklar
toplamı 800.000 TL yabancı kaynaklar toplamı ise 1.000.000 TL’dir. Mükellef kurumun bu
tarihteki düzeltilmiş bilançosundaki öz kaynaklar toplamı 2.000.000 TL, yabancı kaynaklar
toplamı ise 1.200.000 TL olarak tespit edilmiştir.
Buna göre, 2023 hesap dönemi sonuna ilişkin finansman gider kısıtlaması uygulamasında
düzeltme öncesi bilançolarda yer alan, öz kaynak (800.000 TL), yabancı kaynak (1.000.000
TL) tutarları dikkate alınacaktır.
Diğer taraftan, 1/1/2024 tarihinden itibaren geçici vergi dönemleri dahil hesap dönemleri
sonlarında, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş bilançolardaki yabancı kaynak ve öz kaynak
tutarları üzerinden söz konusu hesaplamaların yapılması gerektiği tabiidir.
10. Depozito ve teminat hesapları ile gelecek döneme ait gider hesaplarının
düzeltilmesi sonucu oluşan fark tutarlarının vergiye tabi matrahın tespitindeki durumu
10.1. Alınan veya verilen depozito ve teminatlar
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ekinde yer alan listelerde parasal
olan ve olmayan kıymetler listelenmiş, “126 İşletmece üçüncü kişilere karşı bir işin
yapılmasının üstlenilmesi veya bir sözleşmenin ya da diğer işlemlerin karşılığı olarak geri
alınmak üzere verilen depozito ve teminatlar”, “226 Üçüncü kişilere karşı bir işin yapılmasının
üstlenilmesi ve bir akdin karşılığı olarak, geri alınmak üzere verilen, bir yıldan uzun süreli
depozito ve teminatlar”, “326 Üçüncü kişilerin belli bir işi yapmalarını, aldıkları bir değeri
7 / 9
geri vermelerini sağlamak amacıyla ve belli sözleşmeler nedeniyle gerçekleşecek bir alacağın
karşılığı olarak alınan depozito ve teminatlar”, “426 Alınan Depozito ve Teminatlar hesabında
alış amaçları belirtilen depozito ve teminatların vadeleri bir yıldan fazla olan kısımları”
parasal kıymet olarak sayılmıştır.
Öte yandan, listelere ilişkin dipnotlarda bu depozito ve teminatların parasal olmayan bir
mahiyet taşıması halinde ‘parasal olmayan kıymet’ addolunacağı belirtilmiştir.
Bu çerçevede alınan ve verilen depozitoların belli bir mal veya hizmet miktarına
endekslenmeleri halinde parasal olmayan kıymet kabul edilmesi ve enflasyon düzeltmesine tabi
tutulması gerekmektedir.
10.1.1. Alınan depozito ve teminatların düzeltilmesi
Alınan depozito ve teminatların düzeltilmesine yönelik aşağıdaki örnek verilmiştir.
Örnek 7: (PR) Ltd. Şti., (VY) Ltd. Şti ’den 5/4/2024 tarihinde parasal olmayan kıymet
mahiyetinde olan depozito almış ve aynı yıl iade edilecek olan 1.000.000 TL tutarındaki bu
depozitoyu ilgili hesaba kaydetmiştir.
(PR) Ltd. Şti. 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi itibari ile enflasyon düzeltmesi yapacak
olup, alınan depozitonun 30/6/2024 tarihli bilançoda enflasyon düzeltmesine tabi tutulması
sonucu muhasebe kaydı şu şekilde olacaktır.
İlgili Ay Yİ-ÜFE
2024/6 (A) 3.483,25
2024/4 (B) 3.369,98
Düzeltme Katsayısı (A / B) = 1,03361
Düzeltilmiş Tutar = 1.000.000x 1,03361 = 1.033.610 TL.
Enflasyon Düzeltme Farkı = 1.033.610 – 1.000.000= 33.610 TL.
698 Enflasyon Düzeltme Hesabı 33.610
326 Alınan Depozito ve Teminatlar
… Alınan Depozito E D Farkı 33.610
Parasal olmayan kıymet mahiyetindeki alınan depozitoların enflasyon düzeltmesine tabi
tutulması sonucu oluşan farkların depozitonun geri verildiğinde gelir hesaplarına intikal
ettirilmesi gerekmektedir.
326 Alınan Depozito ve Teminatlar 1.033.610
102 Bankalar 1.000.000
649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 33.610
Diğer taraftan, bu örnekteki gibi gelir hesaplarına aktarılan düzeltme farkları 2023 hesap
dönemine ilişkin düzeltmelerden kaynaklanıyorsa, vergiye tabi tutulmayacak, beyannamede
diğer indirimler satırında gösterilecektir.
10.1.2. Verilen depozito ve teminatların düzeltilmesi
Verilen depozito ve teminatların düzeltilmesine yönelik aşağıda örnek verilmiştir.
Örnek 8: Örnek 7’de depozitoyu veren (VY) Ltd. Şti.’nin 2024 yılı ikinci geçici vergi
dönemi itibari ile enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülüğü bulunmakta olup, (VY) Ltd. Şti.
tarafından yapılan enflasyon düzeltmesi ve muhasebe kayıt işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.
İlgili Ay Yİ-ÜFE
2024/6 (A) 3.483,25
2024/4 (B) 3.369,98
Taşıma Katsayısı (A / B) = 1,03361
Düzeltilmiş Tutar = 1.000.000 x 1,03361 = 1.033.610 TL.
Enflasyon Düzeltme Farkı = 1.033.610 – 1.000.000 = 33.610 TL.
126 Verilen Depozito ve Teminatlar
… Verilen Depozito E D Farkı
33.610
698 Enflasyon Düzeltme Hesabı 33.610
Örneğimizde parasal olmayan kıymet mahiyetindeki verilen depozitonun enflasyon
düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan farkın, depozito geri alındığında gider hesaplarına
intikal ettirilmesi gerekmektedir.
8 / 9
Buna göre, örneğimizde depozitonun geri alınması sırasında yapılacak muhasebe kaydı
aşağıdaki gibi olacaktır.
102 Bankalar 1.000.000
659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar 33.610
126 Verilen Depozito ve Teminatlar 1.033.610
Diğer taraftan, bu örnekteki gibi gider hesaplarına aktarılan düzeltme farkları 2023 hesap
dönemindeki düzeltmeden kaynaklanıyorsa, gider olarak dikkate alınmayacak, beyannamede
kanunen kabul edilmeyen giderler kısmında gösterilecektir.
10.2. Gelecek dönemlere ait giderler
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ekinde yer alan listelerde parasal
olan ve olmayan kıymetler listelenmiş, “180 Peşin ödenen ve cari dönem içinde ilgili gider
hesaplarına kaydedilmemesi gereken, gelecek döneme ait giderler” ve “280 Peşin ödenen ve
cari dönem içinde ilgili gider hesaplarına kaydedilmemesi gereken gelecek yıllara ait giderler”
parasal olmayan kıymet olarak sayılmıştır.
Dolayısı ile dönem sonu itibari ile söz konusu hesaplarda yer alan tutarların enflasyon
düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.
Örnek 9: (YZ) Ltd. Şti. 1/9/2023 tarihinde gelecek yıllara ait olan bir gideri dolayısı ile
banka kanalıyla 500.000 TL ödeme yapmıştır. 31/12/2023 tarihli bilançosunda gelecek yıllara
ait giderler hesabında 500.000 TL bakiye bulunmaktadır.
280 Gelecek Yıllara Ait Giderler 500.000
102 Bankalar 500.000
Mükellef tarafından, gelecek yıllara ait giderlerin 31/12/2023 tarihli bilançoda enflasyon
düzeltmesine tabi tutulması sonucunda yapılacak hesaplama ve muhasebe kaydı şu şekilde
olacaktır.
İlgili Ay Yİ-ÜFE
2023/12 (A) 2.915,02
2023/9 (B) 2.749,98
Düzeltme Katsayısı (A / B) = 1,06001
Düzeltilmiş Tutar = 500.000 x 1,06001 = 530.005 TL.
Enflasyon Düzeltme Farkı = 530.005 – 500.000 = 30.005 TL.
280 Gelecek Yıllara Ait Giderler
… Gelecek Yıllara Ait Giderler E D Farkı
30.005
698 Enflasyon Düzeltme Hesabı 30.005
Buna göre, örneğimizde gelecek yıllara ait giderlerin 2024 yılında gider hesaplarına
aktarılması halinde yapılacak muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
770 Genel Yönetim Giderleri 500.000
659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar 30.005
280 Gelecek Yıllara Ait Giderler 530.005
Diğer taraftan, örnekteki gider hesaplarına aktarılan düzeltme farkı 2023 hesap
döneminden kaynaklandığı için gider olarak dikkate alınmayacak, beyannamede kanunen kabul
edilmeyen giderler kısmında gösterilecektir.
11. Öz sermaye hesaplarına ait düzeltme farkları 2023 yılı enflasyon
düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilen veya sermayeye
eklenmiş olan mükelleflerin tasfiyesi edilmesi
213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde,
“ …
Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba
nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile
ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait
enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya
kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı
9 / 9
sayılmaz.” hükmü yer almakta olup, söz konusu hükme yönelik açıklamalara 555 Sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer verilmiştir.
Öte yandan, 5520 sayılı Kanunun “Tasfiye” başlıklı 17 inci maddesinin;
-1 inci fıkrasında, “Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının
tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç
tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı
ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar
olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.”
– 4 üncü fıkrasında, “Tasfiye kârı: Tasfiye halindeki kurumların vergi matrahı tasfiye
kârıdır. Tasfiye kârı, tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki
servet değeri arasındaki olumlu farktır.
a) Tasfiye kârı hesaplanırken;
1) Ortaklara veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde
yapılan her türlü ödemeler tasfiyenin sonundaki servet değerine,
2) Mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler
ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratlar tasfiye
döneminin başındaki servet değerine,
eklenir.
b) Hisselerine mahsuben ortaklara dağıtılan, satılan, devredilen veya kurum sahibine
iade olunan iktisadî kıymetlerin değerleri, Kanunun 13 üncü maddesine göre ve dağıtımın,
satışın, devrin veya iadenin yapıldığı gün itibarıyla belirlenir.
c) Bu maddeye göre tasfiye kârının hesaplanması sırasında, Kanunun 8, 9, 10 ve 11 inci
madde hükümleri de ayrıca dikkate alınır.”,
– 5 inci fıkrasında, “Servet değeri: Tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet
değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilânçosunda görülen öz sermayesidir.
Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde izleyen tasfiye dönemlerinin başındaki servet değeri, bir
önceki dönemin son bilânçosunda görülen servet değeridir.”
açıklamaları yer almaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme
sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilecek veya kurumlar vergisi
mükelleflerince sermayeye ilave edilebilecektir.
Öte yandan, sermayeye eklenmiş olan öz sermaye kalemlerine ait enflasyon fark
hesaplarının, tasfiye sebebiyle ortaklara dağılması halinde ise söz konusu tutarlar işletmeden
çekilmiş sayılacak ve çekilen bu tutarların vergilendirilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun
32/B maddesi hükmü dikkate alınacaktır.
Duyurulur.
Bekir BAYRAKDAR
Bakan a.
Gelir İdaresi Başkan