DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Küresel ve Türkiye CFO’larından kriz ve krizle mücadele üzerine öngörüler

PwC, CFO Pulse araştırmasını COVID-19’un iş dünyası ve ekonomi üzerine etkilerini izlemeye yardımcı olmak üzere küresel finans liderlerinin görüşlerini alarak yürütüyor.

İki haftada bir yeni girdilerle güncellenen bu çalışma, toplumda güven oluşturmak ve önemli sorunlara çözüm üretmek amacımızdan hareketle, dünya çapındaki bu krizin toplumları ve iş dünyasını nasıl etkilediğine dair sağlam bir bakış açısı sunma hedefiyle gerçekleştiriliyor.

Global için 3.sü gerçekleştirilen CFO Pulse araştırmasına 24 ülkeden 871 CFO katıldı. Türkiye’nin ilk defa yer aldığı araştırmada Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CFO’ları, diğer küresel finans liderleriyle birlikte COVID-19 krizini birçok açıdan ele aldı.

Finans liderleri güncel COVID-19 gelişmelerini değerlendiriyor

Küresel CFO’ların mesajı net: Çoğu şirket yeni koronavirüs salgınının kısa vadeli, tepkisel aşamasını geçmiş durumda. Krizin bu ilk aşamasında şirketler sağlıklı ve iyi olma gibi acil konuları hedeflemek üzere krizle mücadele planlarını harekete geçirdi. Bugün, çalışanlarının güvenliğini ve şirketlerinin ayakta kalmasını sağlamak için gerekeni yapmaları hâlâ gerekse de bir yandan istikrarı nasıl sağlayacaklarını da düşünüyorlar: “Yeni denge” ortamında faaliyet göstermeye hazırlayacak taktikleri belirlemeleri gerekiyor.

Bu adımlar, koronavirüs haberleri dünyanın her yerinde artar ve yayılırken atılıyor. AB’deki pek çok şirket ilk yayılma dalgasının zirvesini atlattı ve birçok Avrupa ülkesi (Almanya, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, İspanya ve diğerleri) kısıtlamaları hafifletmeye başladı.

Türkiye’de pandeminin başlangıcı Mart ayı başlarında gerçekleşti ve Türkiye etkili test algoritması uygulayarak Nisan ayının ikinci yarısında zirveye ulaştı. Önlemlerin dikkatli bir şekilde uygulanmasına halen devam ediliyor.

Finans liderleri endişeli. Koronavirüsün şirketlere olası etkisinden çok endişeli olduğunu bildirenlerin oranı (%70), önceki araştımamızla aşağı yukarı aynı. Ancak bazı ülkelerde çok endişeli olduğunu bildirenler %50’nin altında.

Türkiye’deki CFO’lar ise, COVID-19’un operasyonları üzerindeki etkileri konusunda büyük endişe duyuyorlar (% 71). Küresel ve Türkiye CFO’larının çoğu hala giderlerin kısılması önlemlerini göz önünde bulundursa da aynı zamanda kriz sonrası dünyada şirketlerinin başarıya ulaşması, daha güçlü hale gelmesi ve gelecek krizlere daha hazırlıklı olması için çalışma alanları, tedarik zincirleri ve yatırımlar konusundaki aksiyonları planlıyor.

Öne çıkan bulgular

  •  Türkiye dahil küresel CFO’ların çoğunluğu (%70) COVID-19’un operasyonları üzerindeki etkileri konusunda büyük endişe duyuyorlar. Türkiye CFO’larının büyük çoğunluğu (%83), gelirlerinde düşüş beklediğini ifade ediyor.
  • Küresel finans liderlerinin endişelerinin başında; küresel ekonomik durgunluk olasılığı (%69) ve finansal etki (%67) geliyor. Türkiye CFO’larının çoğunluğu ise krizin finansal etkisi yönündeki endişelerini ilk sıraya koyuyor (%80).
  • Giderlerin kısılması önlemlerini planladıklarını söyleyen CFO’lar için (%82) CapEx yatırımları ertelenmesi veya iptal edilmesi en muhtemel olanlar (%89). Ancak, küresel ve Türkiye CFO’larının çoğu dijital dönüşüm ve Ar-Ge ile ilgili yatırımları ertelemeyi veya iptal etmeyi planlamıyor.
  • Araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı (%49), kriz bugün sona erecek olsaydı üç ay içinde şirketlerinin “olağan” durumuna dönebileceğine inanıyor. Türkiye CFO’larının %51’i krizin bugün sona ermesi durumunda iş dünyasının “olağan” haline üç ay içinde dönebileceğini öngörüyor. Süre 6 aya çıktığında ise bu yönde görüş verenlerin oranı %80’e ulaşıyor.
  • Kuruluşlar, çalışanların güvenli bir şekilde işlerine dönmelerine izin verecek önlemleri göz önünde bulundursa da CFO’ların %20’si kritik konularda gerekli çalışana sahip olmamaktan endişe duyuyor. Türkiye için bu oran %34’e kadar çıkıyor ki bu da pek çok şirketin çalışanlarının yetenek ve becerilerini yeni normal için geliştirmeyi düşündüklerine işaret ediyor olabilir.

Çalışma alanına dönüş: Yeni prensipler ve tedbirler

İş faaliyetlerini istikrarlı hale getirmenin önemli bir parçası ofisleri, fabrikaları ve diğer çalışma alanlarını tekrar açmak. Şirket liderleri çalışanlarını ve müşterilerini en iyi nasıl koruyabileceklerini düşünüyorlar.

CFO’ların değerlendirdiği ilk iki önlem, iş yeri güvenlik önlemlerini ve gerekliliklerini değiştirmek ve fiziksel mesafenin korunmasını desteklemek için çalışma alanlarını yeniden düzenlemek, Türkiye CFO’larının yarısından fazlası da bu önlemleri almayı düşünüyor.

Tedarikçilerinizi tanıyın, riski hesaplayın

Kriz sırasında bir kurumu istikrarlı hale getirmenin kilit noktalarından biri fonksiyonel bir tedarik zincirini oluşturmak. CFO’lar tedarik zinciri sorununa odaklandığında, Türkiye CFO’ları alternatif kaynak arayışına öncelik vereceğini söylüyor (%69).

Türkiye CFO’ları için, tedarikçilerinin finansal ve operasyonel sağlamlığını anlamak ikinci öncelikli konu (%60). Bu, tedarikçi ilişkileri yönetiminin COVID-19’dan önce olduğu gibi sadece stratejik tedarikçiler segmenti için değil, daha geniş kapsam için de önemli olacağı anlamına geliyor.

Türkiye CFO’ları, özellikle sözleşme koşullarını yerine getirme riskini önleme veya en aza indirme açısından COVID-19 etkisini dikkate alarak sözleşme şartlarını gözden geçirmeyi ve uygun şekilde değiştirmeyi düşünüyor (%57).

Tedarikçi görünürlüğü, müşteri talebinin anlaşılması ve otomasyonun kullanılması gibi Türkiye sonuçlarındaki diğer önemli farklılıklar, kriz sırasında bu alanların önceliklerinin daha düşük olduğunu, ancak orta veya uzun vadede daha fazla dikkat çekilebileceği anlamına gelebilir.

CFO’lar iş dünyasının “olağan” haline dönüşe hazırlanıyorlar

Türkiye CFO’ların yarısı (%51) kriz bugün sona erse, şirketlerinin üç ay içinde olağan haline dönebileceğini ifade ederken, küresel CFO’lardan farklı olarak, toparlanmanın 1 yıldan daha fazla sürmeyeceğine düşünüyorlar.

Öne çıkan endişeler: Küresel ekonomik durgunluk ve şirket finansal göstergeleri

Küresel finans liderlerinin endişelerinin başında; küresel ekonomik durgunluk olasılığı (%69) ve finansal etki (%67) geliyor. Türkiye CFO’larının çoğunluğu ise krizin finansal etkisi yönündeki endişelerini ilk sıraya koyuyor (%80).

Yatırım planları yeniden gözden geçirilirken, dijital dönüşüm gündemdeki yerini koruyor

CFO’lar dijital dönüşümden ziyade esas olarak CapEX ve operasyonlarla ilgili yatırımları beklemeye almayı düşünüyor. CapEx, Türkiye CFO’ları tarafından ertelenmesi veya iptal edilmesi en muhtemel yatırım (%89) olmakla birlikte, geleceği şekillendirecek dijital dönüşümün ertelenme olasılığı daha az (%22). Türkiye CFO’larının işgücüne yapılan yatırımları erteleme olasılığı ise genele göre daha düşük (%37).

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.