DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

EYT Öncesi Erken Emekli Olmak İçin SGK’ya Ödenen Askerlik, Doğum Ve Diğer Borçlanma Paralarını Geri Almak İster Misiniz?

111
A+
A-

Özellikle EYT tartışmalarının hız kazanmış olduğu bu dönemde kişilerin hangi şartlarda EYT kapsamına gireceği bir muamma iken taslak metinlerde gecen 08/09/1999 tarihi öncesi sigortalı olan kişiler içim 5825 gün veya diğer bir şart olarak adı gecen erkekler için 9000 gün, bayanlar için 7000 gün şartlarının sağlanmasında prim gün sayısı eksik olan kişilerin bu gün sayılarının tamamlamak için borçlanma yapabileceği bazı süreler mevcut olup bu borçlanmalardan en çok bilinenleri erkekler için askerlik bayanlar için ise doğum borçlanmasıdır.

5510 sayılı Kanun öncesi yürürlükte bulunan 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlarda sınırlı sayıda borçlanma düzenlemesi yer almakta iken 5510 sayılı Kanun oldukça fazla borçlanma türüne yer vermiştir. 5434 sayılı Kanunda ise daha fazla borçlanma türü bulunduğundan bir anlamda 5510 sayılı Kanunda düzenlenen genel nitelikteki borçlanmalar, memurlarla ilişkilendirilen 5434 sayılı Kanunla sigortalılar açısından norm ve standart birliği sağlanmıştır.

5510 sayılı Kanundan önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunda yer alan sigorta borçlanmasının emekli maaşını olumsuz yönde etkileyen uygulamasıda sona ermiştir. 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi gereği, sigortalılar, er olarak silah altında geçen sürelerinin tamamını veya bir kısmını, yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihindeki sigorta primine esas kazancın alt sınırı üzerinden hesaplanacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde ödemeleri şartıyla borçlanabilmekte ve borçlanılan sürenin karşılığı olan gün sayısı sigortalının prim ödeme gün sayısına katılmakta ve 506 sayılı Kanun’a göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlanması halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmektedir.

SGK tarafından yayınlanan 3 Ocak 2000 tarihli 12-101 Ek sayılı Genelge gereği, 2000 yılı başından sonra fiili askerlik hizmeti için hesaplanan askerlik borçlanmasına ait prim günleri ile prime esas kazançlar toplamı, borçlanma için başvuruda bulunulan tarihteki takvim yılı kazancına eklenmektedir. 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde düzenlenen borçlanma hükümlerine göre ise borçlanma yapılması halinde borçlanılan sürelere ait primler borçlanmaya esas olgunun bulunduğu tarihteki prim günü ve kazancı olarak dikkate alınmaktadır. Bu nedenle 5510 sayılı Kanun kapsamında yapılan borçlanmalar, 506 sayılı Kanun dönemine ait prim gün sayısını arttırdığı için (geriye doğru prim günü kazandırdığı için) emekli aylığını olumlu yönde etkilemektedir.

5510 sayılı Kanunda düzenlenen sigorta borçlanmaları, sigortalılar açısından olumlu yönde dört temel işleve sahiptir. Bunlardan ilki sigortalının prim gün sayısını artırma işlevidir. Sigorta borçlanması yapılarak hizmetten saydırılan süreler, sigortalılık süresinin hesabında, primi ödenen süreler de prim ödeme gün sayısının hesabında dikkate alınmaktadır.15 Sigortalı emekli olmak için yaşı tamamlamış ancak prim gün eksiği varsa sigorta borçlanması prim gün sayısı artıracağından sigortalı daha erken emekli olabilir.

Sigorta borçlanmasının ikinci işlevi ise borçlanılan dönemlerin ilk defa sigortalı olunan tarih öncesine ait olması halinde, ilk defa sigortalı olunan tarih borçlanma gün sayısı kadar öne çekileceği için sigortalının uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlara hak kazanma şartlarını etkilemesi diğer bir ifade ile daha erken emekli olabilmesidir. 5510 sayılı Kanuna göre, sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlanılması halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Bu işlev, ilk defa 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlar ile borçlanma sonrası ilk defa sigortalı olunan tarih 8 Eylül 1999 tarihi öncesine gelen sigortalılar için geçerlidir. Sigorta borçlanmasının ilk defa 1 Mayıs 2008 tarihinden sonra sigortalı olanlar açısından 5510 sayılı Kanunda öngörülen prim ödeme gün sayısının 31 Aralık 2035 tarihine kadar tamamlaması koşuluyla emeklilik yaşından (kadın:58, erkek:60) olumsuz etkilenmemesine katkı yaptığını da belirtmemiz gerekir. Emekli aylıklarını belirleyen en önemli iki parametreden ilki aylık bağlama oranıdır. Aylık bağlama oranı prim ödeme gün sayısına göre belirlenmektedir. Prim gün sayısı artınca aylık bağlama oranı yükselmekte aylık bağlama oranı yükselince emekli aylığı artmaktadır.

Sigorta borçlanmasının üçüncü işlevi ise sigorta borçlanması sonrası prim gün sayısı artışına bağlı olarak emekli aylık miktarını yükseltmesidir.

Sigorta borçlanmasının son işlevi ise borçlanılan miktarın gelir vergisi açısından indirim konusu yapılabilmesidir.

Bu indirim nedeniyle sigortalı ödediği borçlanma tutarları nispetinde daha az vergi ödemek suretiyle maddi menfaat elde edecektir. Ayrıca kamuda çalışan işçiler açısından askerlik nedeniyle yapılan sigorta borçlanmasının başka bir işlevi daha bulunmaktadır. Kamuda görev yapan işçilerin askerlik borçlanması yapması halinde borçlanılan süreleri kamu hizmeti sayılmakta, işçiye kamu hizmetlerine ilave borçlanılan süreler için de kıdem tazminatı ödenmektedir. Hak sahipleri tarafından yapılacak olan sigorta borçlanmalarının ölüm aylığına hak kazanılması açısından da etkileri bulunmaktadır.

Sigorta borçlanmanın hak sahipleri açısından en önemli sonucu ölüm aylığı bağlanmasıdır. Yeter ki; borçlanma sonucu birleştirilen hizmet süreleri ile prim ödeme gün sayısı aylık bağlanması için yeterli olsun ve hak sahibi ölüm aylığı talebinde bulunsun. Ancak, hak sahipleri, borçlanma sonucu ölüm aylığına hak kazanmışlarsa, ölüm aylığı sigortalının ölümünü takip eden aybaşı değil, borçlanma tutarının ödendiği ayı takip eden aybaşı olacaktır

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun hizmet borçlanmalarına ilişkin hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine tabi sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin borçlanabilecekleri süreler Kanunun 41, 46 ve geçici 4 üncü maddeleriyle düzenlenmiş olup borçlanmaya ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

5510 SAYILI KANUNUN 41 İNCİ MADDESİNE GÖRE YAPILACAK BORÇLANMALAR

A- Borçlanma Hakkı Verilenler

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlar ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar, 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesi gereğince haklarında bazı sigorta kolları uygulananlar, isteğe bağlı sigortalılar, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile bunların hak sahipleri 5510 sayılı Kanunun 41 inci madde hükümleri gereğince borçlanma yapacaklardır.

B- Borçlanma Kapsamında Olan Süreler

5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesi uyarınca;

a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten sonra iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden itibaren geçen iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreler,

b) Kanunun 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre zorunlu sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen süreler,

c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, personel mevzuatlarına göre aylıksız izinde geçen süreleri,

d) Sigortalı olmaksızın doktora öğreniminde veya tıpta uzmanlık için, yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğreniminde geçen süreler,

e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal stajda geçen süreleri,

f) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen sigortalılık süreleri hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,

g) Grev ve lokavtta geçen süreler,

h) Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen süreleri,

ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar açıkta geçirdikleri süreler,

borçlanma kapsamına alınmıştır.

Sigorta borçlanmasının son işlevi OLARAK yukarıda bahsetmiş olduğumuz borçlanılan miktarın gelir vergisi açısından indirim konusu yapılabilmesi hususu; Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No 111 GVK 111 tebliğde açıklanmış olup ilgili tebliğde;

“Bakanlığımıza yapılan başvurmalardan, ücretlerin vergilendirilmesi ile ilgili uygulamalardan bazı tereddütlerin doğduğu anlaşılmış ve bu konularda, aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. EMEKLİ SANDIĞI VE SOSYAL SİGORTA KURUMLARINA ÖDENEN BORÇLANMA AİDAT VE PRİMLERİ :

Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amaciyle, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumlarına, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63 üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safî tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir.

Emekli Sandığı ve Sosyal Sigorta Kurumlarından, kanunla kurulmuş olanların üyelerine çeşitli kanunlarla, daha önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısiyle emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanınmaktadır. Bunun için, kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur.

Bu ödemeler de Gelir Vergisi Kanununun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanunu’nun lafzına ve ruhuna uygun görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

A _ Emeklilik aidatı ve sosyal sigorta primlerinin gider olaraık indirilmesi kanunen kabul edilmiş bulunan kurumlara, kanunlarında öngörülen şekilde ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nisbetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tesbitinde gider olarak nazara alınması;

B _ Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi;

Olarak mevzuatta yer alması sonucu kişilerin SGK’ya yapmış olduğu borçlanmalar sonucu bu borçlanma tutarların “Aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi” hükmü gereği vergi indiriminden yararlanılması sonucunu doğurmaktadır.

Peki, bu borçlanma tutarları nasıl vergi indirimi olarak değerlendirilir; SGK’ya ödenen borçlanma primleri, ödemenin yapıldığı aydan başlayarak Gelir Vergisi matrahının tespitinde gider olarak gösterilebiliyor. Vergi indiriminden yararlanabilmek için çalışanın, borçlanmaya ilişkin ödeme belgesini işverene vermesi gerekiyor. Belge işverene verildiği aydan başlayarak, takvim yılı sınırlaması olmaksızın, SGK’ya ödenen prim tutarının tamamı, vergiden indirilebiliyor. Dolayısıyla SGK’ya yapılan borçlanma tutarı, bu rakam tamamlanıncaya kadar işçinin vergi matrahından indirilecektir. Böylece işçi, o aya ilişkin vergi ödemeyecek ve vergi olarak kesilecek işçinin cebine girecektir. Doğum borçlanması daha uzun süreler için yapıldığından, doğum borçlanması yapan işçilerin vergi indirimi avantajı daha yüksek rakamlara ulaşacaktır. Askerlik ve doğum borçlanmasında vergi indiriminden yararlanabilmek için borçlanmanın çalışırken yapılması gerekmektedir.

Umarım derlemiş olduğum bu yazı bu yazı EYT taslak çalışmaları öncesi siz değerli okuyucularıma bir nebze olarak fayda sağlayabilir. Saygılarımla

Kayanakça:

1) https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=13973&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

2) https://www.gib.gov.tr/node/88302

3) https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/299550

4) https://www.kamuiscileri.net/haber/9823951

12.09.2022

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.