Döviz Alım Satımından Doğan Kazanç
Kendisi tarafından üretilmeyen bir yabancı para, dünyadaki her bir ülke için mal niteliği taşımaktadır. Bu malın, taşınmazdan, menkul mal veya kıymetten hiçbir farkı da bulunmamaktadır.
Ülkemizde, yıllarca biriken cari açıklar ve dış ticaret açıkları ile kalkınma yolunda yapılan bazı projeler ile diğer nedenlerle döviz kaynaklı ağır sorunlar yaşanabilmektedir.
Döviz yatırımcısı, piyasadan satın aldığı dövizi eğer ithalat gibi işlemlerde kullanmıyorsa veya daha sonra bu döviz tutarı TL veya diğer taşınmaz, menkul kıymet vb yatırımlara dönüyorsa bu tarih itibariyle elde edilen fiktif kur farklarının gelir vergisi açısından vergilendirilmesi gerekmektedir.
Gerçekten de, yerel para karşısında dövizin faiz getirisinin çok düşük olmasına karşın ciddi düzeyde dövize yönelik alımların olduğu, spekülatif işlemlerin yoğun olduğu, ekonomi dengelerini olumsuz etkileyen pek çok soruna yol açtığı, çok kısa bir sürede vergisiz çok yüklü miktarlarda karların ortaya çıktığı açıktır.
Hatta, son yıllarda ülkemizdeki kur artışı hiçbir değişkenle kıyaslanamayacak düzeyde yüksek olup, gelir adaletini de önemli düzeyde bozmaktadır. Kur farkından kaynaklanan gelir artışının vergi dışı kalmasına ilişkin hiçbir gerekçe bulunmamaktadır. Döviz fiyatı, dünyada organize olmayan piyasalarda belirlenmekte, fiyat sapması olması durumunda arbitraj yoluyla kısa süre içerisinde bu sapma giderilmektedir.
Buna karşın, ülkemizde kur farkından dolayı gelir elde eden kişilerin dövizin kaynağı neresi olursa olsun kesinti yoluyla vergilendirilmesi yerinde olacaktır. Bu vergilendirme, yurtiçi yerleşiklerin faaliyetleri dışında döviz edinimi de olumsuz etkileyecek olup, döviz kurları üzerinden spekülatif nitelikteki baskıları da hafifletebilecektir.