DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Tebliğ Taslağı Hazırlandı

448
A+
A-

Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği Taslağı Hazırlanmıştır

7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 ila 7 nci maddelerinde düzenlenen dijital hizmet vergisinin uygulamasına ilişkin açıklamalar ile usul ve esaslarının belirlenmesine yönelik olarak Dijital Hizmet Vergisi Uygulama Genel Tebliği Taslağı hazırlanmıştır.

Söz konusu Taslağın geliştirilmesi ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmeye hazır hale getirilmesi için Başkanlığımız nezdinde çalışmalar devam etmekte olup mevcut Taslakta yer alan konuların geliştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerinizi 13/2/2020 tarihine kadar lozdemir@gelirler.gov.tr e-posta adresine iletebilirsiniz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan

DİJİTAL HİZMET VERGİSİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ

5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375

Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun  (bundan sonra Kanun olarak da ifade edilecektir) 1 ila 7 nci maddelerinde düzenlenen dijital hizmet vergisi, aynı Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre 1 Mart

2020 tarihinde yürürlüğe girmektedir.

Bu Tebliğin konusunu, dijital hizmet vergisinin uygulamasına dair açıklamalar ile usul ve esaslarının belirlenmesi oluşturmaktadır.

I- VERGİNİN KONUSU, TANIMLAR, MÜKELLEF VE VERGİ SORUMLUSU,

MUAFİYET VE İSTİSNALAR

  1. VERGİNİN KONUSU

Kanunun 1 inci maddesine göre Türkiye’de;

 Dijital  ortamda  sunulan  her  türlü  reklam  hizmetlerinden  (reklam  kontrol  ve performans ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dâhil),

 Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzerleri dâhil) dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetlerden,

 Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden (kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya satılmasının kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler dâhil) elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Yukarıda sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda dijital hizmet sağlayıcıları tarafından  verilen  aracılık  hizmetlerinden  elde  edilen  hasılat  da  dijital  hizmet  vergisine tabidir.

  1. Dijital Ortamda Sunulan Reklam Hizmetleri

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine  göre, reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dâhil olmak üzere dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetinden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Söz konusu hasılatın, reklam verenin kendisi, reklam alanın acentesi veya aracılık hizmeti sunan diğer üçüncü kişilerden elde edilmesinin vergilendirmeye etkisi yoktur.

Bu bakımdan, dijital ortamda yayınlanan;

 Reklamın arama sonuçlarıyla birlikte gösterilmesi ya da reklam verenle ilgili arama sonucunun öncelikli sırada gösterilmesi gibi arama motoru reklamları,

 Bant reklamlar (banner),

 Video  veya  kullanıcı  paylaşımının  izlenmesinden  önce,  sırasında  veya  izlenme sonunda dijital ortamlarda yayınlanan her türlü işitsel, görsel veya yazılı reklamlar,

 Elektronik  cihazlarda  yazılımlar  vasıtasıyla  otomatik  olarak  çevrimiçi  iletilen reklamlar,

 Açılır pencere reklamları (pop-up vb.)

gibi reklam hizmetlerinin sunulmasından elde edilen hasılat dijital hizmet vergisinin konusu kapsamındadır.

Aynı şekilde, gazete veya dergilerin internet sitelerinde veya yalnızca dijital ortamda işitsel ve/veya görsel yayıncılık yapan kuruluşların internet sitelerinde ya da bunların yayın akışları sırasında yayınlanan reklamlardan elde edilen hasılat da vergiye tabidir.

Yayıncı kuruluş tarafından, karasal, uydu ya da kablo ortamları üzerinden yapılan yayınların eş anlı olarak dijital ortamda yayınlanması halinde, yayın akışının içeriğine dahil olmayan reklam hizmetleri dolayısıyla elde edilen hasılat da verginin konusuna girer.

Örnek 1: (A) işletmesi tarafından işletilen arama motoru sayfasında, kullanıcılar tarafından otelcilikle ilgili anahtar kelimelerin aratılması durumunda, (B) otelinin internet sitesi   bağlantısının,   sonuç   sıralamasında   en   üst   sırada   gösterilmesi   karşılığında   (A) işletmesinin (B) otelinden elde ettiği hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Örnek 2: Kullanıcıların video ve fotoğraf paylaşımı yapabildikleri (C) işletmesi tarafından işletilen dijital ortamda, (D) işletmesine ilişkin ürün tanıtım videosunun kullanıcılarca   paylaşılan   videoların   diğer   kullanıcılar   tarafından   izlenmesi   öncesinde, sırasında veya sonrasında gösterilmesi karşılığında elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Örnek 3: Dijital ortamda çevrim içi oyun hizmeti sunan (E) işletmesinin, oyunlarının oynandığı sırada, uygulama içinde (F) işletmesinin ürünlerinin reklamının yapılması karşılığında  izlenme  başına  (F)  işletmesinden  elde  ettiği  hasılat  dijital  hizmet  vergisine tabidir.

Dijital ortamda sunulan reklam hizmetleriyle ilişkili olarak dijital hizmet sağlayıcıları tarafından, dijital ortamdan veri çekilmesi ve/veya bu verinin ölçümlenmesi ya da işlenmesi ve/veya dijital reklam içeriğinin hazırlanması gibi şekillerde sunulan;

 Reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri,

 Kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler,

 Reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler

gibi diğer hizmetler dolayısıyla elde edilen hasılat da dijital hizmet vergisine tabidir.

Buna göre, bu vergi uygulamasında, örneğin, reklama erişimin takip edilmesi suretiyle reklamın hedef kitleye ulaşıp ulaşmadığının, istenilen etkiyi oluşturup oluşturmadığının veya reklamda değişikliğe ihtiyaç duyulup duyulmadığının ölçümlenmesi veya reklamın ulaştığı kullanıcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu vb. gibi özelliklerinin tespit edilerek raporlanması faaliyetleri Türkiye’de sunulan reklam hizmetleri kapsamında değerlendirilir.

  1. Sesli,   Görsel   veya   Dijital   İçeriklerin   Satışı   ve   Dijital   İçeriklerden

Yararlandırmaya Yönelik Hizmetler

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar  ve  benzerleri  dâhil)  dijital  ortamda  satışı  ile  bu  içeriklerin  dijital  ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetlerden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Bu kapsamda;

 Bilgisayar, tablet, cep telefonu, akıllı bileklik gibi elektronik cihazlarda kullanılan program, yazılım ve uygulamaların,

 Sinema filmi, dizi, video, resim, fotoğraf, grafik, makale, dergi, gazete gibi görüntü, ses ve metin dosyası içeriklerinin,

 Oyun  konsolunda  oynamaya mahsus  olanlar  dahil  olmak  üzere,  çevrim  içi veya çevrimdışı oynanmasına bakılmaksızın her türlü dijital oyunların, oyun ek paketlerinin veya oyun kodlarının,

 Çevrim içi oyunlarda oyuncuya belirli bir bedel karşılığında oyunla ilgili uygulama veya paketlerin (ilave oynama hakkı, ilave oyun süresi, oyun içi özelliklere, materyal ve öğelere erişim, oyun içi karakter oluşturma ya da geliştirme veya oyun içi sanal para temini gibi) tabidir.

dijital ortamda satışı ile benzeri diğer içerik satışlarından elde edilen hasılat vergiye

Bahse konu içeriklerin yalnızca CD, DVD, harici bellek gibi elektronik kayıt araçları

vasıtasıyla ve fiziki teslim suretiyle dijital ortamda satışından elde edilen hasılat, bu bölümde açıklanan hizmetler nedeniyle elde edilen hasılat kapsamında değerlendirilmez.

Türkiye’de ilgili mevzuat çerçevesinde yetki sahibi kurum ve kuruluşlar tarafından tertip edilen her türlü şans oyunu ile müşterek bahse ilişkin dijital ortamda satılan ve çekiliş veya   bahse   katılma   hakkını   sağlayan   bilet   veya   kuponlar,   dijital   içerik   olarak değerlendirilmez.

Buna göre, örneğin;

 (A) işletmesi tarafından sanal mağazasında abonelerine sunulan gerçek zamanlı veri akışı yoluyla ve çevrim içi bir şekilde dijital ortamda müzik dinlenmesine veya elektronik cihaza kaydedilmesine yönelik hizmetten,

 (B)  işletmesi  tarafından  kullanıcılarına  dijital  ortam  üzerinden  abonelikle  ya  da izlendiği kadar ödeme yapılması usulüyle çevrim içi video, film, dizi gibi içeriklerin izlenmesine veya elektronik cihaza kaydedilmesine yönelik verilen hizmetten,

 (C) işletmesi tarafından sanal mağazasında antivirüs programı satışından,

 (D)   işletmesi   tarafından   dijital   ortamda   çevrim   içi   oynatılan   oyunun   ilave özelliklerine erişim hakkı için kullanıcılara oyun içinde yapılan sanal para satışından elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Dijital içeriklerin dijital ortamda satışına aracılık hizmeti, söz konusu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik olduğundan, Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındadır.

  1. Kullanıcıların Birbirleriyle  Etkileşime  Geçebilecekleri  Dijital  Ortamların Sağlanması ve İşletilmesi Hizmetleri

Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre, kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir. Kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya satılmasının kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler de mezkûr bent uyarınca verginin konusuna girer.

Buna göre, kullanıcıların yazılı, görsel veya işitsel içerik paylaşılabildiği ya da paylaşılan içeriklere ilişkin  yorum  yapılabildiği  ya da birbirleriyle sair suretle etkileşime geçebildiği dijital ortamlar ile bir mal veya hizmetin satılabildiği veya satılmasının kolaylaştırıldığı dijital ortamların sağlanmasından ve işletilmesinden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Dijital  ortamda,  mal  veya  hizmet  alım  veya  satımına;  ödemenin,  teslimatın  veya iadenin  garanti  edilmesi  ya  da  bunlara  aracılık  edilmesi  gibi  fonksiyonlar  üstlenilmek suretiyle aracılık edilmesi ya da herhangi bir fonksiyon üstlenilmeksizin sadece mal veya hizmetin alım satımının kolaylaştırılması ya da satışa konu mal veya hizmetin bu ortamda ilan edilmesi veya bu ilana erişilebilmesi gibi hizmetlerden elde edilen hasılat bu kapsamdadır.

Dijital ortamda mal veya hizmet satışları dolayısıyla malı satan veya hizmeti ifa eden tarafından elde edilen hasılat verginin konusuna girmez. Ancak, Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yer alan dijital içeriklerin dijital ortamda satışı dolayısıyla elde edilen hasılatın mezkûr bent kapsamında vergiye tabi olduğu tabiidir.

Örneğin;

 Kullanıcıların üçüncü kişilere araç satışlarını kolaylaştırmak amacıyla dijital ortam sağlayan (A) işletmesi tarafından bu hizmetin sunumundan elde edilen hasılat,

 Sanal mağazası üzerinden, firmaların ürünlerinin satışına aracılık eden (B) işletmesi tarafından bu hizmetin sunumundan elde edilen hasılat dijital hizmet vergisinin konusuna girer.

Diğer taraftan, (C) işletmesinin imal ettiği tekstil ürünlerini veya (D) işletmesinin satın aldığı  telefon  aksesuarlarını  kendi  internet  siteleri  üzerinden  satmaları  dolayısıyla  elde ettikleri hasılat verginin konusuna girmez.

Türkiye’de ilgili mevzuat çerçevesinde yetki sahibi kurum ve kuruluşlar tarafından tertip edilen her türlü şans oyunu ile müşterek bahse katılma hakkını sağlayan bilet veya kuponların sanal bayi sıfatıyla dijital ortamda satışı, bu fıkra kapsamındaki mal veya hizmet alım satımına aracılık olarak değerlendirilmez.

  1. Dijital Ortamda Sunulan Hizmetlere Aracılık Hizmetleri

Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan  hizmetlere  yönelik  dijital  ortamda  dijital  hizmet  sağlayıcıları  tarafından  verilen aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat dijital hizmet vergisine tabidir.

Bu kapsamda, dijital ortamda sunulan; mağaza içinde mağaza, kullanıcıya ürün özelliklerini filtreleme ya da fiyat, marka, model vb. bazında karşılaştırma ve sıralama yapma suretiyle yönlendirme gibi aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat verginin konusuna girer.

Örnek: (B) işletmesi sanal mağazasında, yine kendi sanal mağazasında mal satışına aracılık hizmeti sunan (A) işletmesinin satışlarına aracılık etmektedir. Bu durumda (A) işletmesinin dijital ortamda sunduğu aracılık hizmeti dolayısıyla elde ettiği hasılat, Kanunun 1

inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında dijital hizmet vergisine tabidir. (B) işletmesinin elde ettiği hasılatın ise Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında vergiye tabi olduğu tabiidir.

  1. B. TANIMLAR

Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, Kanunun uygulanmasında;

  1. Dijital ortam, fiziki  olarak  karşı  karşıya  gelmeksizin,  çevrim  içi  faaliyetin gerçekleştirildiği her türlü ortamı ifade eder.
  2. Dijital hizmet sağlayıcıları,  Kanunun  1  inci  maddesinde  sayılan   hizmetleri sunanları ifade eder.
  3. Hasılatın elde edilmesi,  hasılatın  mahiyet  ve  tutar  itibarıyla  kesinlik  kazanmış olmasını ifade eder. Buna göre sunulan hizmet karşılığında bedele hak kazanılması hasılatın elde edildiği anlamına gelmekte olup, bedelin bir kısmının veya tamamının hizmetin sunumundan sonra tahsil edilmesinin veya hiç tahsil edilmemesinin hasılatın elde edilmesine tesiri yoktur.
  4. Hizmetin Türkiye’de sunulması,  hizmetin  Türkiye’de  sunulmasını,  hizmetten Türkiye’de  faydalanılmasını,  hizmetin  Türkiye’de  bulunan  kişilere  yönelik gerçekleştirilmesini   veya   hizmetin   Türkiye’de   değerlendirilmesini   (Değerlendirmeden maksat, hizmetin karşılığını teşkil eden ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yurt dışında yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır. Şu kadar ki, dijital ortamda sunulan reklam hizmetinin Türkiye’de bulunmayan kişilere yönelik gerçekleştirilmesi durumunda hizmet Türkiye’de değerlendirilmiş sayılmaz.) ifade etmektedir. Buna göre, sayılanlardan herhangi birinin varlığı durumunda hizmet Türkiye’de sunulmuş sayılır.

Bir tarafı Türkiye’deki kişiler olan mal veya hizmet alım satım işlemlerine aracılık hizmetlerinde, hizmet bedeli Türkiye’deki kişiden değil de işlemin diğer tarafı olan  yurt dışındaki kişiden alınsa veya (hizmet alımları bakımından) Türkiye’deki kişi hizmetten yurt dışında faydalansa dahi, hizmet Türkiye’de bulunan kişilere yönelik gerçekleştirildiğinden, hizmet Türkiye’de sunulmuş sayılır.

Örneğin;

 Yurt dışında yerleşik (A) işletmesi tarafından, yine yurt dışındaki gayrimenkullerin Türkiye’de bulunan kişilere kiralanmasına yönelik sunulan aracılık hizmetleri,

 Yurt dışında yerleşik (B) sanal mağazası tarafından, Türkiye’de bulunan kişilere yönelik mal alım satımına aracılık hizmetleri, Türkiye’deki kişiden hizmet için komisyon bedeli alınıp alınmadığına bakılmaksızın

Türkiye’de sunulmuş sayılır.

Hizmetin karşılığını teşkil eden ödemenin Türkiye’de yapılmasından kasıt, ödemenin Türkiye’deki hesaplardan yapılmasıdır. Ancak, ödeme yurt dışında yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması  durumunda,  ödeme Türkiye’de  yapılmış  sayılır.  Buna  göre,  örneğin  Türkiye’yi turistik amaçlı olarak beş  günlüğüne ziyaret  eden bir kişinin Türkiye’de bulunduğu  süre içerisinde cep telefonuna bir oyun indirmesi durumunda, işlem bedelinin kişinin Türkiye’deki hesaplarından ödenmemesi kaydıyla, hizmet Türkiye’de değerlendirilmiş sayılmaz.

  1. Finansal muhasebe açısından konsolide grup, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları veya Türkiye Finansal Raporlama Standartları uyarınca konsolide finansal tablolarda yer alan tüm işletmeleri ifade eder.
  2. MÜKELLEF VE VERGİ SORUMLUSU
  3. Mükellef

Kanunun  3  üncü  maddesinin  birinci  fıkrası  uyarınca,  dijital  hizmet  vergisinin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcılarıdır.

Dijital hizmet sağlayıcılarının, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu bakımından tam mükellef olup olmamasının, dar mükellef olmaları halinde söz konusu faaliyetleri Türkiye’de bulunan iş yeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla gerçekleştirip gerçekleştirmemesinin dijital hizmet vergisi mükellefiyetine tesiri bulunmaz.

Buna göre, dijital hizmet sağlayıcısının Türkiye`de gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellef olup olmamasının, dijital hizmet vergisi mükellefiyetine etkisi yoktur.

Dijital hizmet sağlayıcılarının bu Tebliğin (I/Ç-1) bölümünde açıklanan muafiyet şartlarını taşımamaları ya da var olan muafiyetlerinin sona ermesi halinde, aynı bölümde belirtilen süre içerisinde mükellefiyet tesis ettirmeleri gerekmekte olup, Kanunun 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan yetkiye istinaden mükellefiyetin, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı nezdinde elektronik ortamda tesis ettirilmesi uygun bulunmuştur.

Bu kapsamda, dijital hizmet sağlayıcılarının, ilk kez verecekleri dijital hizmet vergisi beyannamesini vermeden önce, Gelir İdaresi Başkanlığının www.digitalservice.gib.gov.tr adresinde yer alan formu doldurmaları gerekir.

Söz konusu formun elektronik ortamda doldurulup onaylanması üzerine, Büyük Mükellefler  Vergi  Dairesi  Başkanlığı  nezdinde,  dijital  hizmet  sağlayıcısı  adına  “Dijital Hizmet Vergisi Mükellefiyeti” tesis ettirilir.

Bu kapsamdaki mükelleflerden ayrıca işe başlama bildirimi aranmaz. Mükellefiyet tesisi üzerine İnternet Vergi Dairesinde işlem yapılabilmesi için mükellefe kullanıcı kodu, parola ve şifre verilir. “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” bulunanlar mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifreleriyle işlem yaparlar.

  1. Vergi Sorumlusu

Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması hâlleri ile gerekli görülen diğer hâllerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutmaya yetkilidir.

Ç. MUAFİYET VE İSTİSNALAR

  1. Muafiyet

Dijital hizmet vergisinden muafiyete dair düzenlemeler, Kanunun 4 üncü maddesinin

(1) ila (5) numaralı fıkralarında yer almaktadır.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında, ilgili hesap döneminden önceki hesap döneminde, 1 inci maddede sayılan hizmetlere ilişkin, Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanların dijital hizmet vergisinden muaf olacağı hükme bağlanmıştır.

Mükellefin, finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması hâlinde, bu hadlerin uygulanmasında grubun verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin elde ettiği toplam hasılat dikkate alınır.

Finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olunup olunmadığı ile gruba dahil olan diğer üyeler; dijital hizmet sağlayıcısının Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi yönünden  mükellefiyetinin  bulunması  halinde  Türkiye  Finansal  Raporlama  Standartlarına göre, bu vergiler bakımından mükellefiyetinin bulunmaması halinde ise Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre tespit olunur.

Muafiyet uygulaması bakımından dijital hizmet sağlayıcısının (finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması hâlinde grubun) verginin konusuna giren hizmetlerden elde ettiği toplam hasılat, hasılata ilişkin Tebliğin (II/A) bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde hesaplanır.

Hesap dönemi, takvim yılını ifade eder.

2019 hesap döneminde Kanunun 1 inci maddesinde sayılan hizmetlere ilişkin Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından ve dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından fazla olanlar, Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mart 2020 tarihi itibarıyla dijital hizmet vergisinin mükellefidirler.

2019 hesap döneminde söz konusu hizmetlerden Türkiye’de elde edilen hasılatı 20 milyon Türk lirasından ya da dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk lirasından az olanlar ise Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mart

2020 tarihi itibarıyla bu vergiden muaf olacaklardır. Bunların müteakip (aylık) vergilendirme dönemleri bakımından Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.

Örnek 1: Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortam sağlayan ve işleten,  aynı  zamanda dijital  ortamda reklam  hizmeti  de sunan  ve finansal  muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olmayan  (A) işletmesi, 2019 hesap döneminde söz konusu dijital hizmetlerin sunulmasından dünya genelinde 740 milyon avro, Türkiye’de ise 28 milyon  TL  hasılat  elde  etmiştir.  Buna  göre  bu  işletme,  2019  hesap  döneminde  dünya genelinde elde ettiği hasılatı 750 milyon avroyu aşmadığından, Kanunun yürürlüğe girdiği 1

Mart 2020 tarihi itibarıyla dijital hizmet vergisinden muaf olacaktır.

Örnek 2: (K) ülkesinde yerleşik (B) işletmesi ile (L) ülkesinde yerleşik (C) işletmesi, (M) ülkesinde yerleşik (D) işletmesinin finansal muhasebe açısından grup işletmeleri olup grubun  Kanun  kapsamındaki  dijital  hizmetlerden  dünya  genelinde  elde ettiği  hasılat  900 milyon  avrodur.     2019  yılında;  (B)  işletmesi  sunduğu  dijital  reklam  hizmetlerinden Türkiye’de 10 milyon TL, (C) işletmesi dijital içerik satışından Türkiye’de 7 milyon TL hasılat elde etmiştir. Grubun ana işletmesi (D) ise kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması hizmeti sunmak suretiyle Türkiye’de 8 milyon TL hasılat elde etmiştir. Buna göre grubun dijital hizmet vergisine tabi hizmetlerden Türkiye’de elde ettiği toplam hasılat 25 milyon TL’dir. Muafiyete ilişkin belirlenen hadlerin uygulanmasında, finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olan bu işletmeler bakımından verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin elde ettikleri toplam hasılatın dikkate alınması gerektiğinden, muafiyet şartlarını taşımamaları nedeniyle grup işletmelerinin üçü de ayrı ayrı Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mart 2020 tarihi itibarıyla dijital hizmet vergisinin mükellefi olacaktır.

Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, ilgili hesap dönemi içerisinde aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan hadlerin her ikisinin de aşılması hâlinde muafiyet sona erer   ve   haddin   aşıldığı   vergilendirme   dönemini   takip   eden   dördüncü   vergilendirme döneminden itibaren dijital hizmet vergisi mükellefiyeti başlar. Söz konusu hadlerin aşılıp aşılmadığının tespitinde, hesap döneminin üçer aylık dönemlerinin sonu itibarıyla ilgili hesap dönemi içinde elde edilen kümülatif hasılat dikkate alınır.

Örnek 3: Görsel içeriklerin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda izlenmesine yönelik dijital ortamda hizmet sunan ve finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olmayan (N) işletmesi, 2019 hesap döneminde Kanun kapsamındaki dijital hizmetler dolayısıyla dünya genelinde 589 milyon avro, Türkiye’de 54 milyon TL hasılat elde etmiştir.  Buna  göre  söz  konusu  işletme  Kanunun  yürürlüğe  girdiği  1  Mart  2020  tarihi itibarıyla bu vergiden muaf olacaktır.

İşletmenin, 2020 hesap döneminde aynı hizmetlerden elde ettiği hasılata ilişkin tablo

ise aşağıdaki gibidir:

 

 

Kümülatif Hasılat

Dönemleri

Türkiye’de Elde Edilen Hasılat TutarıDünya Genelinde Elde Edilen Hasılat Tutarı
Ocak-Mart12 milyon TL280 milyon avro
Ocak-Haziran21 milyon TL756 milyon avro
Ocak-Eylül38 milyon TL900 milyon avro
Ocak-Aralık49 milyon TL980 milyon avro

 

Buna göre, 2020 hesap döneminin Ocak-Haziran döneminde söz konusu işletme tarafından elde edilen hasılat tutarı, Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan her iki haddi de aştığından 2020 hesap dönemi Haziran ayı sonu itibariyle işletme bakımından muafiyet sona erecektir. Mezkur maddenin ikinci fıkrasına göre, hadlerin aşıldığı vergilendirme dönemini takip eden dördüncü vergilendirme dönemi olan 2020 hesap dönemi Ekim ayı başından itibaren işletmenin dijital hizmet vergisi mükellefiyeti başlayacaktır.

Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre, birbirini takip eden iki hesap dönemi  boyunca  birinci  fıkradaki  hadlerden  herhangi  birinin  altında  kalanların  vergi muafiyeti, izleyen hesap döneminden itibaren tekrar başlar.

Örnek 4: Finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olmayan (S) işletmesi sesli içeriklerin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine ve   elektronik   cihazlara   kaydedilmesine   yönelik   dijital   ortamda   hizmet   sunmaktadır. İşletmenin bu hizmetlerden elde ettiği hasılat tutarları hesap dönemleri itibariyle aşağıdaki gibidir:

 

 

Hesap Dönemleri

Türkiye’de Elde Edilen Hasılat TutarıDünya Genelinde Elde Edilen Hasılat Tutarı
201925 milyon TL800 milyon avro
202039 milyon TL900 milyon avro
202138 milyon TL583 milyon avro
202219 milyon TL785 milyon avro

 

Yukarıdaki hasılat tutarlarına göre, 2021 ve 2022 hesap dönemlerinde elde edilen hasılat tutarları Kanunda belirlenen muafiyet hadlerinin en az birinin altında kaldığından, (S) işletmesi 2023 hesap döneminin başından itibaren dijital hizmet vergisinden muaf olacaktır.

Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre, Cumhurbaşkanı, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan hadleri, verginin konusuna giren hizmet türlerine göre ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir.

  1. Muafiyete İlişkin Belgelendirme ve Bildirim Yükümlülüğü

Kanunun  4  üncü  maddesinin  beşinci  fıkrasına  göre,  Hazine ve Maliye  Bakanlığı, muafiyetin   tespiti   ve   uygulanması   amacıyla   bildirim   ve   belgelendirme   yükümlülüğü getirmeye ve maddenin uygulanmasına ilişkin  usul ve esasları belirlemeye  yetkilidir.  Bu kapsamda bildirim ve belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında doğru olarak yerine getirmeyenlere, yükümlülüklerini yerine getirmeleri için otuz gün ek süre verilir. Verilen ek süre içerisinde, bildirim ve belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında doğru olarak yerine getirmeyenler bu maddede yer alan muafiyetten yararlanamaz.

Bu yetki kapsamında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılan hizmetleri sunan dijital hizmet sağlayıcılarının, vergiden muaf olduklarını aşağıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tevsik etmesi uygun bulunmuştur.

Bir hesap dönemi içinde verginin konusuna giren hizmetler dolayısıyla Türkiye’de elde  edilen  hasılat  tutarı  Kanunun  4  üncü  maddesinin  birinci  fıkrasında  belirtilen  haddi aşmakla birlikte dijital hizmet vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeyen  yurt dışında yerleşik dijital hizmet sağlayıcılarının vergiden muaf olduklarını, Türkiye ile birlikte dünya genelinde en az beş ülkede faaliyette bulunan bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından, bu Tebliğde yer alan açıklamalara ve uluslararası denetim standartlarına uygun olarak düzenlenecek bağımsız denetim raporuyla, ilgili hesap dönemini takip eden 31 Mayıs tarihine kadar tevsik etmeleri şarttır.

Bu raporun asgari, dijital hizmet sağlayıcısının;

 Unvan,  iletişim  (adres,  telefon, e-mail  vb.)  ve  ortaklık  bilgileri  ile  faaliyetlerine

ilişkin bilgileri,

 Varsa Türkiye’deki yetkili temsilcisine ilişkin bilgileri (unvan ve iletişim),

 Verginin  konusuna  giren  hizmet  türleri  itibarıyla  Türkiye’de  elde  edilen  hasılat tutarını,

 Verginin konusuna giren hizmet türleri itibarıyla dünya genelinde elde edilen hasılat tutarını,

 Kanun kapsamındaki muafiyet durumuna ilişkin değerlendirmeyi içermesi gerekir.

Dijital hizmet sağlayıcısının finansal muhasebe açısından konsolide bir grubun üyesi olması durumunda söz konusu raporun bu kapsamdaki grup işletmelerine ilişkin bilgileri (unvan ve iletişim bilgileri, verginin konusuna giren hizmetlerden Türkiye’de ve dünyada elde edilen hasılat vb.) de içermesi ve raporda değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir.

Söz konusu rapor ile raporun Türkiye’de faaliyette bulunan yeminli tercüman tarafından Türkçeye tercüme edilmiş bir örneği, dijital hizmet sağlayıcısı tarafından www.digitalservice.gib.gov.tr adresine 31 Mayıs tarihine kadar elektronik olarak yüklenir.

Yukarıda belirtilen tutarın üzerinde hasılat elde edilen müteakip hesap dönemleri için de aynı usul dairesinde rapor düzenlenir ve söz konusu adres üzerinden aynı şekilde yüklenir.

Söz  konusu  raporun  belirtilen  süre  ve  şekilde  elektronik  ortama  yüklenmemesi halinde, dijital hizmet sağlayıcısına (varsa Türkiye’deki yetkili temsilcisine) internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda sayılan tebligat yöntemleri ve/veya elektronik posta ve/veya diğer tüm iletişim araçları kullanılarak 30 günlük ek süre verilir.

Bu  süre  içerisinde  de  belgelendirme  yükümlülüklerinin  tam  ve  zamanında  doğru olarak yerine getirilmemesi veya bu bölümde düzenlenen belgelendirme yükümlülüğü kapsamında bulunulmadığının tevsik edilememesi halinde, muafiyetten yararlanılamaz.

Gelir İdaresi Başkanlığı veya Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı, bir hesap dönemi içinde verginin konusuna giren hizmetler dolayısıyla Türkiye’de elde ettiği hasılat tutarı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen haddi aşmakla birlikte dijital hizmet vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeyen Türkiye’de yerleşik dijital hizmet sağlayıcılarından vergiden muaf olduklarını tevsik etmelerini yazılı olarak isteyebilir.

Bu durumda, tevsike yönelik bilgi ve açıklamaların, söz konusu talebin tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yazılı olarak sunulması gerekir.

Bilgi ve açıklamaların yeterli bulunmaması halinde, dijital hizmet sağlayıcısının muafiyetinin tevsikinin yukarıda açıklanan çerçevede bağımsız denetim raporuyla yapılması istenebilir. Söz konusu bağımsız denetim raporunun, bu talebin dijital hizmet sağlayıcısına tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde ibraz edilmesi gerekir. Bu süre içinde raporun ibraz edilmemesi durumunda dijital hizmet sağlayıcısına 30 günlük ek süre verilir.

Bu  süre  içerisinde  de  belgelendirme  yükümlülüklerinin  tam  ve  zamanında  doğru

olarak yerine getirilmemesi halinde, muafiyetten yararlanılamaz.

  1. İstisnalar

Kanunun 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasına göre;

  1. a) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 37 nci maddesi kapsamında üzerinden Hazine payı ödenen hizmetler,
  2. b) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesi kapsamında üzerinden özel iletişim vergisi alınan hizmetler,
  3. c) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 4 üncü maddesi kapsamındaki hizmetler,

ç) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde tanımlanan Ar-Ge merkezlerinde Ar-Ge faaliyetleri  neticesinde  oluşturulan  ürünlerin  satışı  ile  münhasıran  bu  ürünler  üzerinden sunulan hizmetler,

  1. d) 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 12 nci maddesi kapsamında yer alan ödeme hizmetleri olayısıyla elde edilen hasılat dijital hizmet vergisinden müstesnadır. Bu hizmetlerden elde  edilen  hasılat,  Kanunun  4  üncü  maddesinin  birinci  fıkrasındaki  hadlerin  tespitinde dikkate alınmaz.

Yukarıda belirtildiği üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 4 üncü maddesi kapsamındaki hizmetlerden elde edilen hasılat vergiden müstesna olduğundan, gerek bankalarca  gerekse  ilgili  mevzuat  çerçevesinde  yetkilendirilmelerine  bağlı  olarak  diğer finansal kuruluşlar tarafından yapılabilen söz konusu maddede sayılan faaliyetler dolayısıyla elde edilen hasılat vergiden istisnadır.

Örneğin, bankalar veya ilgili mevzuat kapsamında yetkilendirilen diğer finansal kuruluşlar tarafından dijital ortamda sunulan;

 Vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alım satımına aracılık işlemleri,

 Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri,

 Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım

satımının yürütülmesi işlemleri,

 Sigorta acenteliği ve bireysel emeklilik aracılık hizmetleri dolayısıyla elde edilen hasılat istisna kapsamındadır.

Kanunun 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasında sayılan istisna kapsamındaki hizmetleri sunanlarca, istisna kapsamında olmayan diğer hizmetlerin de sunulması halinde, istisna kapsamında olmayan hizmetlerden elde edilen hasılatın vergilendirileceği tabiidir.

  1. İstisna ve Muafiyetlerin Sınırı

Kanunun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, dijital hizmet vergisine ilişkin istisna veya muafiyetler, ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümleri dijital hizmet vergisi bakımından geçersizdir.

Bu kapsamda, söz konusu düzenleme ile, 7194 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra diğer kanunlarla, bu Kanun dışında düzenlenmek suretiyle getirilmiş veya getirilecek olan istisnaların dijital hizmet vergisi açısından geçersiz olması sağlanmıştır.

Örneğin, bir kurumun kuruluş kanununda gelirlerinin her türlü vergi, resim, harç, pay ve fondan muaf olduğuna dair hüküm bulunması, bu kurumun  Kanunun konusuna giren hizmetleri dolayısıyla elde ettiği hasılata dijital hizmet vergisi uygulanmasına engel teşkil etmez.

II- VERGİNİN MATRAHI, ORANI VE HESABI A. MATRAH

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili vergilendirme döneminde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılattır. Hasılatın döviz ile hesaplanması halinde döviz, hasılatın elde edildiği günkü Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına  çevrilir.  Merkez  Bankasınca  Resmi  Gazetede  ilan  edilmeyen  dövizlerin  Türk parasına çevrilmesinde ise cari kur esas alınır.

Her ne ad altında olursa olsun elde edilen hasılatın tamamı matraha dahildir. Bu kapsamda, satış, işlem veya hizmet bedeli, komisyon ücreti, abonelik bedeli, üyelik bedeli, aracılık bedeli ve benzer adlar altında alınan veya borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerlerin tamamı hasılata, dolayısıyla matraha dahildir.

Sunulan dijital hizmetlere ilişkin vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler de matraha dahildir. Bu tür müteferri gelirlerin hizmetin sunulduğu vergilendirme dönemlerini takip eden vergilendirme dönemlerinde elde edilmeleri halinde, elde edildikleri vergilendirme döneminin matrahına dahil edilirler. Tahsilat aşamasında mükellef aleyhine kur farkı oluşması halinde ise söz konusu fark, oluştuğu vergilendirme döneminin matrahının tespitinde dikkate alınabilir.

Dijital hizmet sağlayıcıları tarafından ödenen katma değer vergisi hasılata dahil değildir.

Sunulan hizmete ilişkin düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilen ticari teamüllere uygun iskontoların matrahının tespitinde dikkate alınması mümkündür. Hasılatın elde edildiği vergilendirme döneminden sonra yapılan iskontoların matrahtan indirilmesi mümkün değildir.

Hasılatın mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerlerle elde edilmesi halinde matrah, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesi hükümlerine göre tespit olunur.

Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verginin matrahından gider, maliyet ve vergi adı altında indirim  yapılmaz.  Buna göre, bir dijital hizmet vergisi  mükellefinin verginin konusuna giren hizmetleri sunabilmesi için dijital hizmet vergisi mükelleflerinden ya da bu verginin mükellefi olmayanlardan yaptığı, verginin konusuna girsin girmesin, alımlar dolayısıyla katlandığı  gider veya  maliyetleri  veya  bunlara ilişkin  ödediği  vergileri  dijital hizmet vergisi matrahından indirmesi mümkün değildir.

Dijital hizmet vergisi, fatura ve fatura yerine geçen belgelerde ayrıca gösterilmez. Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki dijital içeriklerin aracı platformlar vasıtasıyla satışında, içeriği satanın açıkça belirtilmediği ve bu durumun taraflar arasındaki sözleşmeye yansıtılmadığı, düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde dijital içeriği satana ait bilgilere açıkça yer verilmediği hallerde dijital içerik satışına ilişkin hasılatın tamamı söz konusu içeriğin satışına aracılık eden mükellefin matrahına dâhil edilir.

Örnek 1: Mükellef (A) işletmesinin, dijital ortamda sunmuş olduğu reklam hizmetlerinden  dolayı  Mart  2020  vergilendirme  döneminde  elde  ettiği  döviz  cinsinden hasılata ilişkin matrah aşağıdaki gibidir.

 

 

Hasılatın Elde

Edildiği Tarih

 

 

 

Hasılat Tutarı

Hasılatın Elde

Edildiği Tarihte

Geçerli Türkiye

Cumhuriyet Merkez

Bankası Döviz Alış

Kuru

 

 

Hasılatın TL Karşılığı

7/3/2020500.000 ABD doları1 ABD doları=6,00 TL3.000.000 TL
9/3/2020100.000 avro1 avro=6,60 TL660.000 TL
Mart Vergilendirme Dönemi Toplam Hasılat/Matrah3.660.000 TL

 

Örnek  2:  Mükellef  (B)  işletmesi,  Nisan  2020  vergilendirme  döneminde  dijital ortamda sunduğu reklam hizmeti dolayısıyla (C) işletmesinden 10 milyon TL hasılat elde etmiştir. Mükellef (B) işletmesi bu hizmetin bir kısmını aynı dönemde mükellef (D) işletmesinin oyun uygulamasında reklamın yayınlanması suretiyle sunmuş ve bunun karşılığında mükellef (D) işletmesine 4 milyon TL ödemiştir.

Buna göre, Nisan 2020 vergilendirme döneminde söz konusu reklam hizmetleri dolayısıyla mükellef (B)’nin matrahı 10 milyon TL, mükellef (D)’nin matrahı ise 4 milyon TL olacaktır.

Örnek 3: Mükellef (E) işletmesi, Mayıs 2020 vergilendirme döneminde sanal mağazasında kendisine ait dijital oyuna erişim hakkını kullanıcı (K)’ye 10 TL karşılığında satmıştır. (E) işletmesi aynı dönemde oyuna erişim hakkını ayrıca mükellef (F) işletmesinin sanal mağazası aracılığıyla kullanıcı (L)’ye de 13 TL’ye satmıştır. (E) işletmesi (L)’ye yapılan satış dolayısıyla (F) işletmesine 3 TL komisyon ödemiştir.

Buna göre, Mayıs 2020 vergilendirme döneminde (E) işletmesinin dijital oyun satışlarından elde edilen hasılat dolayısıyla matrahı (10 TL + 13 TL=) 23 TL, (F) işletmesinin dijital oyun satışına aracılıktan elde edilen hasılat dolayısıyla matrahı 3 TL olacaktır.

Örnek 4: Sosyal medya platformu işleten mükellef (G), Haziran 2020 vergilendirme döneminde kullanıcılardan ayrıcalıklı abonelik hizmeti kapsamında 15 milyon TL hasılat elde etmiştir. Aynı dönemde, ayrıca, söz konusu platform üzerinden sunduğu reklam hizmetleri dolayısıyla reklam verenlerden 25 milyon TL hasılat elde etmiştir.

Buna  göre,  Haziran  2020  vergilendirme  döneminde  (G)  işletmesinin  matrahı  (15 milyon TL + 25 milyon TL=) 40 milyon TL olacaktır.

  1. VERGİNİN ORANI VE HESABI

Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, dijital hizmet vergisinin oranı

%7,5’tir.

Dijital  hizmet  vergisi,  verginin  kapsamına  giren  hizmetlere  ilişkin  geçerli  vergi oranının matraha uygulanması suretiyle hesaplanır.

Aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca, bu şekilde hesaplanan vergiden herhangi bir indirim yapılmaz.

Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre, Cumhurbaşkanı, dijital hizmet vergisi oranını, hizmet  türleri  itibarıyla  ayrı  ayrı  veya  birlikte  %1’e  kadar  indirmeye,  iki  katına  kadar artırmaya yetkilidir.

III- VERGİLENDİRME DÖNEMİ, VERGİNİN BEYANI, TARHI VE ÖDENMESİ İLE VERGİ GÜVENLİĞİ

  1. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

Kanunun   6   ncı   maddesinin   birinci   fıkrasına   göre,   dijital   hizmet   vergisinde

vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleridir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, hizmet türlerine ve mükelleflerin faaliyet hacimlerine göre birer aylık vergilendirme dönemi yerine üçer aylık vergilendirme dönemi tespit etmeye yetkilidir.

  1. B. VERGİNİN BEYANI
  2. Beyan Esası ve Beyannamenin Verilme Zamanı

Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, dijital hizmet vergisi, mükellefin beyanı üzerine tarh olunur.

Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulandığı durumlarda beyan, vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından yapılır.

Dijital hizmet vergisi mükellefleri ile Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulandığı durumlarda vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar, dijital hizmet vergisi beyannamelerini vergilendirme dönemini takip eden ayın son günü akşamına kadar vermekle yükümlüdürler.

Mükellefler, bir vergilendirme döneminde vergiye tabi hasılat elde etmeseler dahi bu dönemlerle ilgili olarak beyanname vermek zorundadır.

Ancak, Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vergi sorumluluğu yüklenenlerin, vergiye kesintisine tabi işlemlerinin bulunmadığı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak beyanname verme zorunlulukları yoktur.

  1. Beyannamelerin Elektronik Ortamda Gönderilmesi

Kanunun 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer  257 nci maddesinin  birinci  fıkrasının  (4)  numaralı  bendinde  yer  alan  yetkilere istinaden, dijital hizmet vergisi beyannamelerinin tamamının www.digitalservice.gib.gov.tr adresi üzerinden elektronik ortamda gönderilmesi uygun bulunmuştur.

Dijital hizmet vergisi mükellefiyeti tesis ettirilenlerden, Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi  bakımından mükellefiyeti  bulunmayanların  herhangi  bir  had  ile sınırlı  olmaksızın beyannamelerini    213    sayılı    Kanunun    mükerrer    227 nci maddesi    uyarınca    meslek mensuplarına imzalatma zorunluluklarının olmaması uygun bulunmuştur.

İlgili vergilendirme döneminde vergiye tabi hasılat elde edilmemesi halinde, beyannamede yer alan “Beyannamede beyan edilecek matrahım bulunmamaktadır.” kutucuğu işaretlenmek suretiyle ilgili döneme ait beyanname verilir.

Her bir hizmet türü itibarıyla elde edilen hasılatın, beyannamenin matrah bölümünde yer alan ilgili hizmet türüne ilişkin satırda ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.

Elektronik ortamda yapılan işlemlerin tespit ve tevsikinde, Gelir İdaresi Başkanlığı ve vergi dairesi kayıtları esas alınır.

  1. TARH İŞLEMLERİ
  2. Tarh Yeri

Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına göre, dijital hizmet vergisi, katma değer vergisi mükellefiyeti bulunan dijital hizmet sağlayıcıları için bu vergi bakımından bağlı bulundukları vergi dairesince, bulunmayanlar bakımından Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek vergi dairesince tarh olunur.

Ancak, aynı maddenin sekizinci fıkrasında yer alan yetki kapsamında, dijital hizmet vergisini tarha yetkili vergi dairesinin Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı olması uygun bulunmuştur.

  1. Tarhiyatın Muhatabı

Kanunun 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, dijital hizmet vergisi, bu vergiye mükellef olan veya vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunur.

Adi   ortaklıklarda,   verginin   ödenmesinden   müteselsilen   sorumlu   olmak   üzere, ortaklardan herhangi biri adına tarhiyat yapılır.

Ç. VERGİNİN ÖDENMESİ

Kanunun 6 ncı maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler ile vergi kesmekle sorumlu tutulanlar, bir vergilendirme dönemine ait dijital hizmet vergisini beyanname verme süresi içinde öderler.

Ödeme; vergi dairelerine ve tahsile yetkili bankalara yapılabileceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden tahsile yetkili bankaların banka kartı veya kredi kartı ile de yapılabilir.

  1. VERGİNİN GİDER OLARAK İNDİRİLEBİLMESİ

Kanunun   6   ncı   maddesinin   yedinci   fıkrasına   göre,    dijital   hizmet   vergisi mükelleflerince ödenen dijital hizmet vergisi, bu mükellefler tarafından gelir ve kurumlar vergisine esas safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilir.

  1. E. YETKİ

Kanunun  6  ncı  maddesinin  sekizinci  fıkrasına  göre,  Hazine ve Maliye  Bakanlığı, dijital hizmet vergisi beyannamesinin ve eklerinin şekil ve muhtevasını belirlemeye, faaliyetin gereğini göz önünde tutarak mükellefin müracaatı üzerine veya resen tarh yerini tayin etmeye, mükellef veya vergi sorumlularına sadece vergiye tabi hizmetlerin sunulduğu dönemler için beyanname verdirmeye, verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirlemeye,  bildirim  ve  belgelendirme  yükümlülüğü  getirmeye  ve  buna  ilişkin  usul  ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Bu yetki kapsamında bazı hususlar bakımından aşağıdaki şekilde işlem tesis edilmesi uygun bulunmuştur.

Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi bakımından mükellefiyeti bulunmayan dijital hizmet  vergisi  mükelleflerinin  213  sayılı  Vergi  Usul  Kanunu  uyarınca  defter  tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, vergi kapsamındaki hizmetlerin sunulmasından elde edilen hasılata ilişkin tevsik edici tüm bilgi, belge ve elektronik kayıtlar, gerektiğinde ibraz edilmek üzere mezkur Kanunun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince muhafaza edilir.

Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi bakımından mükellefiyeti bulunanlar ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olarak işlem tesis eder.

  1. F. DÜZELTME

Sunulan dijital hizmetin iadesi mümkün bulunmadığından ve dijital hizmet vergisi hasılat üzerinden alınan bir vergi olduğundan dijital hizmetlere ilişkin hesaplanan verginin düzeltilmesi ve iadesi söz konusu değildir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenen vergi hatası kapsamındaki düzeltme talepleri, mezkur Kanun hükümlerine göre değerlendirilir.

  1. G. VERGİ GÜVENLİĞİ

Kanunun 7 nci maddesinde;

 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergilere ilişkin beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmeyen bu Kanun kapsamındaki dijital hizmet sağlayıcılarına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için  dijital  hizmet  vergisini  tarha  yetkili  vergi  dairesi  tarafından  internet  sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak 213 sayılı Kanunda sayılan tebligat yöntemleri, elektronik posta veya diğer tüm iletişim araçları ile ihtarda bulunulabileceği ve bu durumun Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde ilan edileceği,

 İlan tarihinden itibaren otuz gün içinde bu  yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde,  dijital  hizmet sağlayıcılarının  sunmuş  oldukları  hizmetlere erişimin,  bu yükümlülükler  yerine  getirilinceye  kadar  engellenmesine  Hazine  ve  Maliye  Bakanlığınca karar verileceği, bu kararın erişim sağlayıcılarına bildirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderileceği ve engelleme kararlarının gereğinin bildirimden itibaren yirmi dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirileceği,

 Vergi  güvenliği  uygulamasına  ilişkin  usul  ve  esasların,  Ulaştırma  ve  Altyapı

Bakanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre;

 Bu maddede yer alan yetki, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren tüm vergiler bakımından beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini tam, zamanında ve doğru olarak yerine getirmeyen dijital hizmet sağlayıcılarına yöneliktir.

 Hazine ve Maliye Bakanlığınca engelleme kararı verilmeden önce;

– Yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiği hususu, dijital hizmet vergisini tarha yetkili olan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından, dijital hizmet sağlayıcısının internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler kullanılarak 213 sayılı Kanunda sayılan tebligat yöntemleri ve/veya elektronik posta ve/veya diğer tüm iletişim araçları ile dijital hizmet sağlayıcısına veya Türkiye’deki yetkili temsilcisine ihtarda bulunulur,

– Söz konusu ihtarda, hangi yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiği belirtilir ve dijital hizmet sağlayıcısından bu yükümlülüklerin, durumun taraflarına iletildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yerine getirilmesi istenir,

– Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde, dijital hizmet sağlayıcısına ilişkin bilgilere yer verilmek suretiyle Kanunun 7 nci maddesi kapsamında ihtarda bulunulduğu, ihtar gereğinin yapılmaması halinde mezkûr maddeden kaynaklı tüm yetkilerin kullanılacağı ilan edilir.

 İlandan itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde, Hazine ve Maliye Bakanlığınca dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilinceye kadar engellenmesine karar verilir.

 Bu  karar  erişim  sağlayıcılarına  bildirilmek  üzere  Bilgi  Teknolojileri  ve  İletişim Kurumuna gönderilir ve engelleme kararlarının gereği, bildirimden itibaren yirmi dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir.

 Yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde;

– Henüz erişimin engellenmesi kararı verilmemişse bu  yönde karar verilmez, bu yönde karar verilmiş ancak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderilmemiş ise işlemlere devam edilmez,

– Karar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderilmiş ancak henüz erişim sağlayıcıları tarafından kararın gereği yerine getirilmemişse Hazine ve Maliye Bakanlığınca işlemlere devam edilmemesi gerektiği hususu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir,

–   Erişim   sağlayıcıları   tarafından   erişim   engellenmişse,   Hazine   ve   Maliye Bakanlığınca erişimin engellenmesinin kaldırılması hususu  Bilgi Teknolojileri ve İletişim  Kurumuna  iletilir,  bu  hususun  bildiriminden  itibaren  yirmi  dört  saat içerisinde  erişim  sağlayıcıları  tarafından  dijital  hizmet  sağlayıcılarının  sunmuş oldukları hizmetlere erişim açılır.

YÜRÜRLÜK

Bu  Tebliğ,  1  Mart  2020  tarihinden  itibaren  geçerli  olmak  üzere  yayımı  tarihinde yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.