DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Vergi Usul Kanununun 160/A Maddesinin Uygulamasına İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Taslağı Hazırlandı

195
A+
A-

7194 sayılı Kanunun 24’üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununa “Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini” başlıklı 160/A maddesi eklenmiştir.

Söz konusu maddenin uygulamasına ilişkin açıklamalar ile usul ve esaslarına yönelik olarak Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği taslağı hazırlanmıştır.

Söz konusu taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi için Başkanlığımızca çalışmalar devam ettirilmekte olup; mevcut taslakta yer alan konuların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerinizi 01.06.2020 tarihine kadar mulker@gelirler.gov.tr e-posta adresine iletebilirsiniz.

Söz konusu tebliğ taslağına ulaşmak için tıklayınız.

1
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: …)
1. Amaç ve Kapsam
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160/A maddesinin uygulamasına
ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amacını ve konusunu oluşturmaktadır.
2. Dayanak
Bu Tebliğ, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin yedinci fıkrasına dayanılarak
hazırlanmıştır.
3. Tanımlar ve Kısaltmalar
Bu Tebliğde geçen;
a) Bakanlık: Hazine ve Maliye Bakanlığını,
b) Başkanlık: Gelir İdaresi Başkanlığını,
c) 213 sayılı Kanun: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununu,
ç) 6183 sayılı Kanun: 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunu,
d) 193 sayılı Kanun: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununu,
e) Sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilenler: Mükellefiyet süresi,
aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin
yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum
seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı ilgili birimler tarafından
yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde vergi incelemesine sevk edilen
mükellefleri,
f) Teminat: 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3)
numaralı bentlerinde sayılan; parayı, bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektuplarını,
Bakanlıkça ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerini veya bu senetler yerine düzenlenen
belgeleri,
g) Vergi borcu: Bakanlığa bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen ve 213 sayılı Kanun
kapsamına giren vergi, resim, harçlar, vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme
zamlarını,
ifade eder.
4. 213 Sayılı Kanunun 160/A Maddesi Kapsamında Mükellefiyet Kaydının Re’sen
Terkini
4.1. Mükellefiyeti Re’sen Terkin Edilecekler
4.1.1. Analiz ve Değerlendirme Çalışmalarının Kapsamı
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin birinci fıkrasında, mükellefiyet süresi, aktif ve
öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine
getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine
yönelik olarak Bakanlıkça yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge
2
düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükelleflerin vergi incelemesine sevk edileceği
ve bunlar nezdinde yoklama yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin belirlenmesine yönelik olarak
yapılan analiz ve değerlendirme çalışmalarında esas olarak mükellefler tarafından verilen
beyanname ve bildirimler, sicil, ortaklık, tahakkuk, tahsilat ve mükellefiyete ilişkin diğer
bilgiler ile diğer kurum ve kuruluşlarından alınan gümrük beyannameleri, kapasite raporu,
yatırım teşvik belgesi gibi bilgi ve belgelere ilişkin bilgiler dikkate alınır.
Bu kapsamda, mükelleflerin aktif ve öz sermaye büyüklükleri, işyeri, taşıt, makine,
teçhizat, demirbaş bilgileri ve çalışan sayıları itibariyle üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi
ile beyan ve bildirimlerinin uyumlu olup olmadığı, haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma yönünden rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı,
alış-satış yaptıkları mükellefler hakkında düzenlenen/yapılan sahte veya muhteviyatı itibariyle
yanıltıcı belge düzenleme/kullanma rapor/olumsuz tespit bilgileri, ortaklık yapısı ile ortaklara
ilişkin bilgiler gibi hususlara bağlı olarak analiz ve değerlendirme çalışmaları yapılır.
4.1.2. Çalışma Sonucunun İlgili Birime Aktarılması ve Müteakiben Tesis Edilecek
İşlemler
Bakanlığa bağlı ilgili birimlerin re’sen ya da ihbar, şikâyet, diğer kurum ve kuruluşlar
veya vergi daireleri tarafından yapılan bildirimler üzerine yapacağı analiz ve değerlendirme
çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riski yüksek olduğu tespit edilen mükelleflere
ilişkin bilgiler, düzenlenen bir analiz raporu ile mezkûr madde kapsamında mükellefiyet terkin
işlemlerine başlanılması amacıyla Başkanlık aracılığıyla ilgili vergi dairesi
başkanlığına/defterdarlığa/vergi dairesi müdürlüğüne aktarılır ve söz konusu mükellefler vergi
incelemesine sevk edilir.
Analiz ve değerlendirme sonucunun ilgili vergi dairesi
başkanlığının/defterdarlığın/vergi dairesi müdürlüğünün ıttılaına girmesini müteakiben
mükellefin bilinen işyeri adresinde yoklama yapılır.
Yapılan yoklama sonucunda, kanuni temsilcinin veya nezdinde yoklama yapılanın
bilinen işyeri adresinde bulunamaması [işyeri adresinde olunmaması (geçici ayrılmalar hariç),
adreste başkasının olması ya da adresteki iş yerinin boş olması gibi] halinde, ikinci yoklama
yapılır.
Yoklamada;
– Bilinen işyeri adresinde faal olunup olunmadığı,
– Cari dönem ve tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla faaliyetin bulunup bulunmadığı,
– Üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi,
– Depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş vb. varlığı,
– Emtia mevcudu,
– Çalışan sayısı,
gibi mükellefin hakikatte ticari faaliyette bulunduğunu veya bulunmadığını ispatlamaya
matuf hususlar tespit edilir ve düzenlenen tutanakta bunlara yer verilir.
Bu tutanakta, kanuni temsilcinin veya nezdinde yoklama yapılanın açıklamaları hariç
olmak üzere, görüş ve kanaate yer verilmez. İhtiyaç duyulması halinde, mükellefin işyeri
çevresindeki esnaf, site yöneticisi, komşu, muhtar vb. kişilerin mükellefin ticari faaliyetine
yönelik ifadeleri, ilgiliye imzalatılarak ayrı bir tutanakla kayıt altına alınabilir.
3
Bakanlık ilgili birimleri tarafından yapılan analiz ve değerlendirme sonuçları ile
mükellef nezdinde yapılan yoklama neticesinde tespit edilen hususlar, mükellefin bağlı olduğu
vergi dairesi nezdinde oluşturulan bir komisyon tarafından değerlendirilir.
Söz konusu komisyon, vergi dairelerinde, vergi dairesi müdürünün başkanlığında,
başkan dâhil toplam 3 kişiden oluşur.
Komisyon tarafından, söz konusu analiz ve değerlendirme sonuçları ile yapılan yoklama
neticesinde tespit edilen hususlarla birlikte;
– Tarh zamanaşımı süresi içindeki dönemlere ilişkin beyannameler ve Ba-Bs
bildirimleri,
– Daha önce yapılmış yoklamalara ilişkin tutanaklar,
– Tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu bilgileri,
– Alım-satım ilişkisi içinde olunan mükelleflere ilişkin bilgiler,
– Alış ve satış yapılan mükelleflere ilişkin sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerine
ilişkin tespitler
ile vergi dairesinde bulunan diğer bilgi ve kayıtlar (vergi incelemesi bilgileri, kira
sözleşmesi, elektronik ortamda bulunan bilgiler, vb) dikkate alınarak mükellefin, cari dönem
ve tespitin ilgili olduğu dönem itibariyle bildirdiği ticari/mesleki faaliyetinin bulunup
bulunmadığı, bulunması halinde işletme kapasitesi ile beyanlarının (satış hasılatının,
stoklarının, maliyetlerinin, vb.) uyumlu olup olmadığı değerlendirilir.
Komisyon, gerek görmesi durumunda, mükelleften ilave bilgi, belge ve açıklama
isteyebilir.
4.2. Vergi Dairesi Başkanı/Defterdar Onayı ve Mükellefiyet Kaydının Re’sen
Terkini
Tebliğin (4.1.) bölümü çerçevesinde, vergi dairesi nezdinde oluşturulan komisyon
tarafından yapılan değerlendirme neticesinde, mükellefin sahte belge düzenleme riskinin
yüksek olduğuna ve mükellefiyetin mezkûr madde kapsamında terkin edilmesi gerektiğine
kanaat getirilmesi halinde komisyon görüşü bir tutanağa bağlanır ve ilgisine göre vergi dairesi
başkanı veya defterdar onayına sunulur.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayını müteakiben, onay tarihi itibariyle
mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilir ve bu durum, mükellefe tebliğ edilir.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onay vermemesi durumunda, bu aşamada herhangi
bir işlem tesis edilmez ve bu durum, gerekçeleri ile birlikte, analiz ve değerlendirme sonucunu
aktaran ilgili birime Başkanlık aracılığıyla bildirilir.
Vergi dairesi nezdinde oluşturulan komisyon tarafından yapılan değerlendirme
neticesinde, mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olmadığı, dolayısıyla
mükellefiyetin bu aşamada mezkûr madde kapsamında terkin edilmesinin gerekmediğine
kanaat getirilmesi halinde, bu durum gerekçeleri ile birlikte tutanağa bağlanır ve ilgisine göre
vergi dairesi başkanı veya defterdar onayına sunulur.
Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayı üzerine, mükellefiyet kaydının re’sen terkini
hususunda bu aşamada her hangi bir işlem tesis edilmez ve bu durum, gerekçeleri ile birlikte,
analiz ve değerlendirme sonucunu aktaran ilgili birime Başkanlık aracılığıyla bildirilir.
4
5. Teminat Uygulaması
5.1. Mükellefiyet Kaydının, Terkin Tarihi İtibarıyla Yeniden Tesisinin Talep
Edilmesi Halinde Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin ikinci fıkrasında, mükellefiyet kaydının re’sen
terkin edildiğine ilişkin bilgilendirme yazısının mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içerisinde, 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak
üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer
alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm
vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyetin, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edileceği
hükme bağlanmıştır.
Bu kapsamda, mezkûr madde kapsamında mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilenlerin
talebi üzerine, mükellefiyet kaydı, aşağıda yer alan şartları haiz olunması kaydıyla, terkin tarihi
itibariyle yeniden tesis edilir.
Mükellefiyet kaydının yeniden tesisi için, en geç mükellefiyet kaydının re’sen terkin
edildiğine ilişkin bilgilendirme yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde;
– Bağlı olunan vergi dairesine başvuruda bulunulması,
– 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan, mükellefiyetin terkin
edildiği yıl için geçerli asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme
riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan (vergiler dahil) toplam
tutarın %10’u tutarında teminat verilmesi,
– Tüm vergi borçlarının ödenmesi
şartları aranır.
Örnek 1: Ticari faaliyeti nedeniyle Başkent Vergi Dairesinin mükellefi olan Bay
(A)’nın mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında 30/12/2020
tarihinde terkin edilmiş ve bu durum kendisine 11/1/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mükellefin
sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlediği belgelerde yer alan
toplam tutar (vergiler dahil) 500.000 TL’dir.
Bay (A)’nın mükellefiyetinin yeniden tesisi için, 11/2/2021 (bu tarih dahil) tarihine
kadar varsa tüm vergi borçlarını ödemesi ve sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu
dönemlerde düzenlediği belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’unun (500.000 TL x %10 =
50.000 TL) 2020 yılı için geçerli asgari teminat tutarından az olması nedeniyle 140.000 TL
tutarında teminat vermesi gerekmektedir.
Mükellefiyet kaydının yeniden tesisi, mezkûr maddenin birinci fıkrası kapsamında
mükellef nezdinde vergi incelemesi yapılmasına engel teşkil etmez.
Mükellefiyet kaydının re’sen terkin tarihi ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında
verilmeyen beyanname ve bildirimler, mükellef tarafından, yeniden tesise ilişkin yazının
kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı
sürede ödenir.
Örnek 2: Örnek 1’de belirtilen, aylık KDV vergilendirme dönemine tabi ve bilanço
esasına göre defter tutan Bay (A), verilen süre içerisinde (5/2/2021 tarihinde) istenilen şartları
yerine getirmiş ve mükellefiyeti, terkin tarihi itibariyle yeniden tesis edilmiştir.
Mükellefiyetinin yeniden tesis edildiği, 10/2/2021 tarihinde bir yazı ile Bay (A)’ya
tebliğ edilmiştir.
5
Bay (A)’nın söz konusu yazının tebliğ tarihinden (10/2/2021) itibaren bir ay içerisinde
(10/3/2021 tarihine kadar), mükellefiyetinin re’sen terkini nedeniyle veremediği; 2020/12 ve
2020/1 dönemine ilişkin KDV ve muhtasar beyannameleri, 2020/11,12 ve 2021/1 dönemlerine
ilişkin Form Ba-Bs bildirimleri ile 2020 takvim yılı dördüncü geçici vergi dönemine ait geçici
gelir vergisi beyannamesini vermek ve tahakkuk eden vergileri aynı süre içerisinde ödemek
zorundadır.
5.2. Mükellefiyeti Terkin Edilenler ile Bunlarla İlişkili Olanların İşe Başlama
Bildiriminde Bulunması Halinde Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü fıkrasında, bu madde kapsamında
mükellefiyeti terkin edilenler ve aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında
belirtildiği şekilde bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları hâlinde,
bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların
ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş
ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm gereğince, 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı re’sen terkin
edilen mükellefin;
– Serbest meslek erbabı olması durumunda kendisi,
– Şahıs işletmesi (193 sayılı Kanun uyarınca elde etmiş oldukları ticari kazançları gerçek
veya basit usulde vergilendirilen gerçek kişiler ile zirai kazançları gerçek usulde vergilendirilen
çiftçiler tarafından işletilen işletmeler) olması durumunda sahibi,
– Adi ortaklık olması durumunda ortaklardan her biri,
– Ticaret şirketi olması durumunda şirketin kendisi, kanuni temsilcileri, yönetim kurulu
üyeleri, söz konusu şirketin asgari % 10 ve üzeri hissesine sahip olan gerçek veya tüzel kişiler
ya da zikredilen tüm bu kişilerin asgari % 10 ve üzeri hisseye sahip olduğu veya yönetiminde
bulundukları teşebbüsler,
– Tüzel kişiliği olmayan teşekkül olması durumunda bunları idare edenler,
– Yukarıda sayılanların; ortağı oldukları adi ortaklıklar, kanuni temsilcisi, yönetim
kurulu üyesi, şirket sermayesinin asgari % 10’una sahip oldukları ticaret şirketler veya idare
ettikleri tüzel kişiliği olmayan teşekküller
tarafından işe başlama bildiriminin alınması üzerine aynı Kanunun 160/A maddesinin
üçüncü fıkrasında belirtilen şartlar yerine getirilmeden mükellefiyetleri tesis edilmez.
5.2.1. Mükellefiyeti Terkin Edilenlerin İşe Başlama Bildiriminde Bulunması
Halinde Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti terkin edilenlerin,
mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiği tarihten, nezdinde yapılan inceleme sonucunda
düzenlenen raporun ilgi vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihe kadar olan süre dahilinde, yeni
bir mükellefiyet tesisine ilişkin olarak işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde;
– Tüm vergi borçlarını ödemeleri ve
– 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan, işe başlama
bildiriminin verildiği yıl için geçerli asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın
%10’u tutarında teminat vermiş olmaları
kaydıyla, bu kişilerin mükellefiyeti tesis edilir.
6
Örnek 3: Ticari faaliyeti nedeniyle Ereğli Vergi Dairesinin mükellefi olan Bay (B)’nin
mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilmiş ve bu durum
kendisine 14/5/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bay (B), 20/8/2020 tarihinde serbest meslek faaliyeti kapsamında yeni bir mükellefiyet
tesisi için Karaman Vergi Dairesine işe başlama bildiriminde bulunmuştur. İşe başlama
bildiriminin verildiği tarih itibariyle henüz, terkin edilen mükellefiyete ilişkin olarak yapılan
inceleme sonuçlanmamış, dolayısıyla vergi inceleme raporu vergi dairesine intikal etmemiştir.
Bu durumda, Bay (B)’nin mükellefiyetinin tesis edilebilmesi için varsa tüm vergi
borçlarının ödenmiş ve maddenin ikinci fıkrasında belirtilen tutarda teminat verilmiş olması
gerekmektedir.
5.2.2. Mükellefiyeti Terkin Edilenlerle İlişkili Olanların İşe Başlama Bildiriminde
Bulunması Halinde Teminat Uygulaması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti terkin edilenlerle, terkin
tarihi itibariyle veya sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu (incelemeye sevk edilen)
dönemlerde, aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen mahiyette
ilişkili olanların, mezkûr Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti terkin edilenlerin
mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiği tarihten, bu mükellefler nezdinde yapılan inceleme
sonucunda düzenlenen raporun ilgili vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihe kadar olan süre
dahilinde, işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde;
– Kendilerinin ve mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
terkin edilenlerin tüm vergi borçlarını ödemeleri,
– 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan, işe başlama
bildiriminin verildiği yıl için geçerli asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın
%10’u tutarında teminat vermiş olmaları
kaydıyla, bu kişilerin mükellefiyet kaydı tesis edilir.
Örnek 4: 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti 22/5/2020
tarihinde terkin edilen, Hasan Tahsin Vergi Dairesinin mükellefi (C) A.Ş.’nin, sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde kanuni temsilcisi olan Bayan (D) kendi adına
Şahinbey Vergi Dairesi nezdinde mükellefiyet kaydı tesisi için 11/6/2020 tarihinde işe başlama
bildiriminde bulunmuştur.
Mükellefiyet kaydının tesis ettirilebilmesi için Bayan (D)’nin kendisinin ve (C) A.Ş.’nin
varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen
tutarda teminat verilmiş olması gerekmektedir. Mükellefiyetin terkin tarihi itibariyle söz
konusu ilişkinin sonlandırılmış olması bu yönde işlem tesisine engel teşkil etmeyecektir.
(C) A.Ş.’nin terkin tarihi itibariyle ortağı olan Bay (E) de 14/7/2020 tarihinde Konak
Vergi Dairesi nezdinde mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama bildiriminde bulunmuştur.
Bay (E)’nin, şirket sermayesinin asgari % 10’una sahip olup olmadığına bakılarak, sermaye
payının % 10 ve üzeri nispette olması halinde, Bay (E)’nin kendisinin ve (C) A.Ş.’nin varsa
tüm vergi borçlarının ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen tutarda
teminat verilmiş olması kaydıyla mükellefiyeti tesis edilebilecektir.
Örnek 5: 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti 25/8/2020
tarihinde terkin edilen, Harput Vergi Dairesi mükelleflerinden Bay (K), 9/10/2020 tarihinde
Hazar Vergi Dairesine mükellefiyet tesisine ilişkin işe başlama belgeleri intikal ettirilen (L)
Ltd. Şti.’nin, % 25 hisseli ortağıdır.
7
(L) Ltd. Şti.’nin mükellefiyeti, kendisinin ve Bay (K)’nın varsa tüm vergi borçlarının
ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen tutarda teminat verilmiş olması
kaydıyla tesis edilebilecektir.
Örnek 6: Ergani Vergi Dairesinin mükelleflerinden (Y) A.Ş.’nin mükellefiyeti
13/7/2020 tarihinde 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında resen terkin edilmiştir. Bay
(Z), sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde (Y) A.Ş.’nin % 40 hisseli
ortağıdır.
Bay (Z)’nin %25 hisseli ortağı olduğu (V) A.Ş.’nin, Süleyman Nazif Vergi Dairesine
mükellefiyet kaydı tesisi için 17/9/2020 tarihinde işe başlama belgeleri intikal ettirilmiştir.
(V) A.Ş.’nin mükellefiyet kaydının tesis ettirilebilmesi için, (V) A.Ş.’nin kendisinin ve
(Y) A.Ş.’nin varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve bahse konu maddenin ikinci fıkrasında
öngörülen tutarda teminat verilmiş olması gerekmektedir.
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı terkin edilenin
mükellefiyetinin, bu Tebliğin (5.1.) bölümü kapsamında teminat alınarak yeniden tesisi halinde
de terkin tarihi itibariyle veya sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu (incelemeye sevk
edilen) dönemlerde, aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen
mahiyette ilişkili olanlar, Tebliğin bu bölümü (5.2.2.) kapsamında değerlendirilir.
Örnek 7: Aksu Vergi Dairesinin mükellefi olan (Ç) A.Ş.’nin mükellefiyeti 7/9/2020
tarihinde 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında resen terkin edilmiştir. (Ç) A.Ş.’nin
mükellefiyeti, 26/10/2020 tarihinde, terkin tarihi itibariyle Tebliğin (5.1.) bölümü kapsamında
yeniden tesis edilmiştir.
(Ç) A.Ş.’nin, resen terkin tarihi itibariyle kanuni temsilcisi olan Bay (M) 16/11/2020
tarihinde Aslanbey Vergi Dairesi nezdinde mükellefiyet kaydı için işe başlama bildiriminde
bulunmuştur. Ayrıca, (Ç) A.Ş.’nin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu (incelemeye
sevk edilen) dönemlerde %15 oranında ortaklık payına sahip olan Bay (N)’nin, %25 oranında
ortaklık payına sahip olduğu (D) A.Ş.’nin mükellefiyet kaydı tesisi için Aksu Vergi Dairesine
20/11/2020 tarihinde işe başlama belgeleri intikal ettirilmiştir.
Her iki mükellefiyetin tesisi için de Tebliğin bu bölümünde (5.2.2.) öngörülen şartların
yerine getirilmiş olması aranacağından, bu şartlar yerine getirilmeden mükellefiyetler tesis
edilmeyecektir. Kendilerinin ve (Ç) A.Ş.’nin vergi borcunun bulunmaması halinde,
mükellefiyet tesisi için sadece teminat verilmiş olması aranacaktır.
Sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerden önceki dönemlere ilişkin;
kanuni temsilciler, yönetim kurulu üyeleri, asgari %10 hisseye sahip ortaklar, bunların asgari
% 10 ortağı olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüsler ile adi ortaklık ortakları ve tüzel
kişiliği olmayan teşekkül idarecileri hakkında 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü
fıkrası hükümleri tatbik edilmez.
Örnek 8: 24/9/2013 tarihinde kurulmuş olan (A) A.Ş.’nin 2020/05 döneminden itibaren
sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilmiş ve Selçuk Vergi Dairesince
mükellefiyet kaydı madde kapsamında re’sen terkin edilmiştir.
Şirketin kurucu ortaklarından olan Bay (B) % 30’luk hissesinin tamamını 10/4/2019
tarihinde Bay (H)’ye devrederek şirketten ayrılmıştır.
Dolayısıyla Bay (B)’nin işe başlama bildiriminde bulunması veya işe başlama
bildiriminde bulunan (D) A.Ş.’nin kanuni temsilcisi olması halinde, 213 sayılı Kanunun 160/A
maddesinin üçüncü fıkrasındaki şartlar aranmadan söz konusu mükellefiyetler tesis edilecektir.
8
5.3. Mükellefiyet Kaydı Terkin Edilenlerle İlişkili Olanların Mevcut
Mükellefiyetleri
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyetleri re’sen terkin
edilenlerle, mükellefiyetin terkin tarihi itibarıyla veya sahte belge düzenleme riskinin yüksek
olduğu (vergi incelemesine sevk edilen) dönemlerde, aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci
ve ikinci fıkrasında belirtilen mahiyette ilişkili olan kişilerin de ticari, zirai veya mesleki bir
faaliyetten dolayı mevcut bir mükellefiyeti varsa, bu mükellefiyetleri veya bu mükellefiyetlerin
başka bir vergi dairesine nakledilmesi nedeniyle bu aşamada kendilerinden bahse konu
maddede belirtilen şartları yerine getirmesi istenmez.
Mezkûr kişilerin söz konusu mükellefiyetleri herhangi bir nedenle terkin edildikten
sonra yeniden mükellefiyet tesis ettirmek için, Tebliğin (5.2.2.) bölümünde öngörülen süre
dahilinde, işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin
üçüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir.
5.4. İşe Başlama Bildiriminde Bulunulması Gerekmeyen Mükellefiyet Tesisleri
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyeti terkin edilenlerin ve
bunlarla aynı Kanunun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtildiği şekilde ilişkili
olan gerçek kişilerin, 193 sayılı Kanuna göre ticari, zirai ve mesleki kazançlar dışında gelir elde
etmeleri dolayısıyla, bu gelirlerinin vergilendirilmesi için işe başlama bildiriminde bulunma
zorunluluğu olmadığından, bu kişiler adına tesis edilecek gelir vergisi mükellefiyetleri için
mezkûr maddenin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanmaz.
5.5. Mükellefiyet Tesis Ettirmeksizin Kayıt Dışı Faaliyette Bulunduğu Tespit
Edilenler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında olup, teminat verilmesi veya işe
başlama bildiriminde bulunulması gerekirken, faaliyetini vergi dairesinin bilgisi dışında
sürdürenlerin bu durumlarının tespiti halinde, bu kişiler hakkında teminat istenmeden
mükellefiyete ilişkin gerekli işlemler tesis ettirilir.
Bu durumda mükellefiyet tesis tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili vergi dairesi
tarafından; otuz gün içerisinde teminat verilmesi ve mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen
mükellefin ve kendilerinin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi, yazılı olarak talep edilir.
Yazının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde bu şartlar yerine
getirilmezse istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi kabul edilmek suretiyle
söz konusu mükellefler adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Teminat alacağı, 6183
sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
Otuz günlük süre sonunda bu şartların yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin
açılmış olan mükellefiyet kayıtları vergi dairesi tarafından ayrıca terkin edilir.
Mükelleflerin faaliyetlerine devam etmek istemeleri durumunda, mükellefiyetin tesis
edilebilmesi için mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilen mükellefin ve kendilerinin varsa tüm
vergi borçları ile teminat alacağı tutarının ödenmiş olması şarttır.
6. Vergi İncelemesi Sonucunda Düzenlenen Rapora Göre Tesis Edilecek İşlemler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin;
– Dördüncü fıkrasında, “Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, mükellefin
başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan
borçlar dâhil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur. Yapılan incelemede
mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği
9
tespit olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde
işlem tesis edilir. Şu kadar ki, daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili
nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade
olunmaz. Yapılan inceleme neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa,
alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade olunur.”,
– Beşinci fıkrasında, “Bu madde kapsamında alınan teminatların iadesinde, 153/A
maddesinin birinci fıkrası uyarınca alınan teminatların iadesine ilişkin; … hükümler
uygulanır.”
hükümleri yer almaktadır.
Söz konusu hükümler çerçevesinde, madde kapsamında vergi incelemesi sonucunda
düzenlenen rapora istinaden aşağıda belirtilen şekilde işlem tesis edilir.
6.1. Vergi İnceleme Raporunun Münhasıran Sahte Belge Düzenlemek Amacıyla
Mükellefiyet Tesis Ettirildiğine Dair Olması
6.1.1. Teminat Alınmak Suretiyle Mükellefiyet Tesis Edilmemiş Olması
Durumunda Yapılacak İşlemler
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit
olunursa, re’sen terk tarihi olarak raporda farklı bir tarih belirtilmiş olması halinde kayıtlar buna
göre düzeltilir.
Mükellef ve mükellefle 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarında belirtilen mahiyette ilişkili olanlar hakkında söz konusu fıkralar çerçevesinde işlem
tesis edilir.
6.1.2. Teminat Alınmak Suretiyle Mükellefiyet Tesis Edilmiş Olması Durumunda
Yapılacak İşlemler
6.1.2.1. Tebliğin (5.1.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Mükellefiyet Kaydı
Yeniden Tesis Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit
olunursa, mükellefiyet kaydı raporda öngörülen tarih itibariyle re’sen terkin edilir.
Alınan teminat, inceleme neticesinde doğan borçlar dahil, iade tarihi itibariyle bulunan
vergi borçlarına mahsup edilerek, varsa artan tutar iade olunur.
Mükellef ve mükellefle 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarında belirtilen mahiyette ilişkili olanlar hakkında söz konusu fıkralar çerçevesinde işlem
tesis edilir.
6.1.2.2. Tebliğin (5.2.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Mükellefiyet Kaydı
Tesis Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilen mükellefiyete ilişkin
yapılan vergi incelemesi neticesinde, incelemeye konu mükellefiyete ilişkin olarak başka bir
ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirildiği tespit olunursa, Tebliğin (5.2.1.) bölümü kapsamında teminat
alınarak tesis edilen mükellefiyet kaydına ilişkin olarak her hangi bir işlem tesis edilmez.
Ancak, mükellefiyet kaydının tesisi için alınmış olan teminatın iadesi, 213 sayılı
Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası kapsamında alınan teminatların iadesine ilişkin,
11/2/2017 tarihli ve 29976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 478 Sıra No.lu Vergi Usul
10
Kanunu Genel Tebliğinin (4.4) bölümünde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde
gerçekleştirilir.
Teminatın iadesinde dikkate alınacak 3 yıllık sürenin başlangıcı olarak, Tebliğin (5.2.1.)
bölümü kapsamında teminatın alındığı tarihi takip eden takvim yılının başı dikkate alınır.
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında mükellefiyet kaydı terkin edilen
mükellef hakkında yapılan vergi incelemesi neticesinde, başka bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyet olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis
ettirildiği tespit olunursa, Tebliğin (5.2.2.) bölümü kapsamında teminat alınarak tesis edilen
mükellefiyet kaydına ilişkin olarak her hangi bir işlem tesis edilmez.
Tebliğin (5.2.2.) bölümü kapsamında teminat alınarak mükellefiyet kaydı tesis edilenler
hakkında, söz konusu tespiti içeren rapora istinaden, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin
üçüncü fıkrası kapsamında [478 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (4.3) bölümü
çerçevesinde] işlem tesis edilir. Bu kapsamda, mezkûr fıkra uygulamasında öngörülen şartların
sağlanması halinde, Tebliğin (5.2.2.) bölümü kapsamında alınan teminat, başkaca vergi borcu
bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur. Vergi borcu bulunması halinde, iade tarihi
itibariyle bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur.
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında teminat
istenmesinde; daha önce alınan teminat tutarı iade edilmeksizin, sadece aşan kısım için teminat
alınabilir. Bunu teminen, mezkûr maddenin üçüncü fıkrası kapsamında istenecek teminat
tutarına ilişkin onay yazısında ve mükellefe yazılan talep yazısında, söz konusu duruma ilişkin
açıklamaya da yer verilir ve istenen tutarda teminat verilmemesi halinde, daha önce alınan
teminat tutarının, verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı ve kalan tutar için takip
yapılacağı belirtilir.
Örnek 9: Mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
25/6/2020 tarihi itibarıyla terkin edilen (M) A.Ş. nin %20 ortağı olan Bay (N) 13/7/2020
tarihinde işe başlama bildirimi/belgeleri vergi dairesine intikal ettirilen (O) Ltd.Şti.´nin müdürü
olması nedeniyle, (O) Ltd. Şti´nin mükellefiyeti kendisinin ve (M) A.Ş.’nin tüm vergi
borçlarının ödenmesi ve teminat verilmesi üzerine açılmıştır.
(M) A.Ş. hakkında yapılan inceleme 21/9/2021 tarihinde neticelenmiş ve münhasıran
sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirildiği tespit edilmiştir.
(M) A.Ş. hakkında yapılan inceleme sonucunun ilgili vergi dairesinin ıttılaına girdiği
tarihten itibaren bir ay içerisinde (O) Ltd. Şti.’ye yazılacak bir yazı ile yazının tebliğinden
itibaren otuz gün içerisinde 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında
öngörülen şartların yerine getirilmesi yazılı olarak istenir.
Otuz günlük süre içerisinde şartların yerine getirilmesi durumunda, alınmış olan
teminat, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur. Vergi borcu
bulunması halinde teminat, iade tarihi itibariyle bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek artan
tutar iade olunur.
Otuz günlük süre içerisinde şartların yerine getirilmemesi ve Bay (N)’nin müdürlük
statüsünün devam ettirilmesi halinde, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası
kapsamında teminat isteme yazısında, istenen tutarda teminat verilmemesi durumunda, daha
önce alınan teminat tutarının, verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı ve kalan tutar için
takip yapılacağı belirtilir.
11
6.2. Vergi İnceleme Raporunun Mevcut/Gerçek Faaliyet Yanında Sahte Belge
Düzenlendiğine Dair Olması
6.2.1. Teminat Alınmak Suretiyle Mükellefiyet Tesis Edilmemiş Olması
Durumunda Yapılacak İşlemler
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti
bulunduğu halde sahte belge düzenlendiğinin tespit olunması halinde, terkin tarihi itibariyle
mükellefiyet kaydı yeniden açılır.
Mükellefiyetin yeniden tesis edildiği, mükellefe bir yazı ile tebliğ edilir.
Mükellefiyet kaydının re’sen terkin tarihi ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında
verilmeyen beyanname ve bildirimler, mükellef tarafından, yeniden tesise ilişkin yazının
kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı
sürede ödenir.
Mükellef hakkında, söz konusu vergi incelemesi neticesinde düzenlenen
rapora/raporlara istinaden yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesini müteakiben,
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası ve 478 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğinin (5.) bölümü çerçevesinde işlem tesis edilir.
6.2.2. Teminat Alınmak Suretiyle Mükellefiyet Tesis Edilmiş Olması Durumunda
Yapılacak İşlemler
6.2.2.1. Tebliğin (5.1.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Mükellefiyet Kaydı
Yeniden Tesis Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti
bulunduğu halde sahte belge düzenlendiğinin tespit olunması durumunda, alınan teminatın
iadesi için, yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora/raporlara istinaden yapılan tarhiyatların
ve kesilen cezaların kesinleşmesi beklenir. Kesinleşmeyi müteakiben, mükellef nezdinde 213
sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında işlem tesis edilir.
Bu kapsamda teminat istenmesinde; daha önce alınan teminat tutarı iade edilmeksizin,
sadece aşan kısım için teminat alınabileceği gibi, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesi
kapsamında teminatın alınmasını müteakiben, daha önce aynı Kanunun 160/A maddesi
kapsamında alınan teminatın iadesi şeklinde de işlem tesis edilebilir. Bu durumda vergi borcu
bulunması halinde, iade tarihi itibariyle bulunan vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar
iade olunur.
Bunu teminen, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında
istenecek teminat tutarına ilişkin onay yazısında ve mükellefe yazılan talep yazısında, söz
konusu durumlara ilişkin açıklamalara yer verilir ve istenen tutarda teminat verilmemesi
halinde, daha önce alınan teminat tutarının, verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı ve
kalan tutar için takip yapılacağı belirtilir.
Örnek 10: Mükellefiyet kaydı 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında
15/1/2021 tarihi itibarıyla Ostim Vergi Dairesi tarafından terkin edilen Bay (L), 200.000 TL
teminat yatırarak yeniden mükellefiyet tesis ettirmiştir.
Hakkında yapılan inceleme neticesinde ticari faaliyeti bulunduğu halde 3.000.000 TL
tutarında sahte belge düzenleme fiilini işlediği tespit edilmiş ve vergi inceleme raporunda
önerilen tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnameleri 12/2/2021 tarihinde
mükellefe tebliğ edilmiştir. Bay (L), yapılan tarhiyat ve kesilen cezaları dava konusu yapmış
ve tarhiyat ile cezaların tamamı 2022 yılı içerisinde kesinleşmiştir. Söz konusu tarhiyat ve
cezaların kesinleştiği bilgisi aynı yıl içinde Ostim Vergi Dairesinin ıttılaına girmiştir.
12
Bay (L)’den alınmış olan teminat, vergi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora
istinaden yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar iade edilmez.
Kesinleşmeyi müteakiben, mükellef nezdinde 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin dördüncü
fıkrası kapsamında işlem tesis edilecektir.
Bu durumda, Ostim Vergi Dairesi tarafından, kesinleşmeyi müteakiben 213 sayılı
Kanunun 153/A maddesi kapsamında Bay (L)’ye gönderilecek teminat isteme yazısında,
istenen (300.000 TL) tutarda teminat verilmemesi halinde, daha önce alınan teminat tutarının,
verilmesi gereken teminat tutarına sayılacağı ve kalan tutar (100.000 TL) için takip yapılacağı
belirtilir.
6.2.2.2. Tebliğin (5.2.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Mükellefiyet Kaydı
Tesis Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilen mükellefiyete yönelik
yapılan vergi incelemesi neticesinde, incelemeye konu mükellefiyete ilişkin olarak başka bir
ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu halde sahte belge düzenlendiğinin tespit olunması
halinde, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç olmak üzere, 213
sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde sayılan fiillerden herhangi birinin işlendiğinin tespit
edilmemiş olması durumunda, Tebliğin (5.2.) bölümü kapsamında mükellefiyet kaydının tesisi
için alınmış olan teminat, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur.
Vergi borcu bulunması halinde teminat, iade tarihi itibariyle bulunan vergi borçlarına
mahsup edilerek artan tutar iade olunur.
6.3. Vergi İnceleme Raporunun Sahte Belge Düzenlenmediğine Dair Olması
6.3.1. Teminat Alınmak Suretiyle Mükellefiyet Tesis Edilmemiş Olması
Durumunda Yapılacak İşlemler
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, sahte belge düzenlemediğinin tespit olunması
halinde, terkin tarihi itibariyle mükellefiyet kaydı yeniden açılır.
Mükellefiyetin yeniden tesis edildiği, mükellefe bir yazı ile tebliğ edilir.
Mükellefiyet kaydının re’sen terkin tarihi ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında
verilmeyen beyanname ve bildirimler, mükellef tarafından, yeniden tesise ilişkin yazının
kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı
sürede ödenir.
6.3.2. Teminat Alınmak Suretiyle Mükellefiyet Tesis Edilmiş Olması Durumunda
Yapılacak İşlemler
6.3.2.1. Tebliğin (5.1.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Mükellefiyet Kaydı
Yeniden Tesis Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
Yapılan inceleme neticesinde mükellefin, sahte belge düzenlemediğinin tespit olunması
durumunda alınan teminat, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur.
Vergi borcu bulunması halinde, iade tarihi itibariyle bulunan vergi borçlarına mahsup
edilerek artan tutar iade olunur.
6.3.2.2. Tebliğin (5.2.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Mükellefiyet Kaydı
Tesis Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler
213 sayılı Kanunun 160/A maddesi kapsamında terkin edilen mükellefiyete ilişkin
yapılan vergi incelemesi neticesinde, sahte belge düzenlenmediğinin tespit olunması halinde,
sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç olmak üzere, 213 sayılı
Kanunun 359 uncu maddesinde sayılan fiillerden herhangi birinin işlendiğinin tespit edilmemiş
13
olması durumunda, Tebliğin (5.2.) bölümü kapsamında mükellefiyet kaydının tesisi için alınmış
olan teminat, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur.
Vergi borcu bulunması halinde teminat, iade tarihi itibariyle bulunan vergi borçlarına
mahsup edilerek artan tutar iade olunur.
7. Teminat Alınarak Tesis Edilen Mükellefiyetin İnceleme Raporunun Vergi
Dairesine İntikal Etmesinden Önce Sonlandırılması
7.1. Tebliğin (5.1.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Yeniden Tesis Edilen
Mükellefiyet Kaydının Sonlandırılması
Mükellefiyet kaydı Tebliğin (5.1.) bölümü kapsamında yeniden tesis edilenlerin
mükellefiyetlerinin, haklarında düzenlenen rapor vergi dairesine intikal etmeden önce herhangi
bir sebeple sonlandırılması halinde, alınan teminat tutarları inceleme sonucuna kadar iade
edilmez.
İncelemenin sonucuna göre, Tebliğin (6.) bölümünde teminat iadesine ilişkin yapılan
açıklamalar çerçevesinde işlem tesis edilir.
7.2. Tebliğin (5.2.) Bölümü Kapsamında Teminat Alınarak Tesis Edilen
Mükellefiyet Kaydının Sonlandırılması
Mükellefiyet kaydı Tebliğin (5.2.) bölümü kapsamında teminat alınarak tesis edilenlerin
mükellefiyetlerinin, yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun vergi dairesine
intikalinden önce herhangi bir sebeple sonlandırılması halinde, alınan teminat, sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç olmak üzere, 213 sayılı Kanunun 359
uncu maddesinde sayılan fiillerden herhangi birinin işlendiğinin tespit edilmemiş olması
durumunda, başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur.
Vergi borcu bulunması halinde teminat, iade tarihi itibariyle bulunan vergi borçlarına
mahsup edilerek artan tutar iade olunur.
8. Vergi Borcu Tutarının Teminat Tutarının %10’unu Aşması
8.1. 213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin beşinci fıkrasında, eksilen teminatların
tamamlatılmasında aynı Kanunun 153/A maddesinin dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümlerin
uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, kendisinden teminat alınmış olan mükelleflerin, teminatın alındığı tarihten
sonra tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergi borçlarının tutarının, alınan teminat
tutarının %10’unu aşması halinde, teminat paraya çevrilerek 6183 sayılı Kanunun 47 nci
maddesine göre mükelleflerin vergi borçlarına mahsup edilir.
8.2. Yukarıda belirtilen mahsup işleminin tamamlanmasından itibaren bir ay içerisinde
hazırlanacak bir yazı ile mükelleften eksik kalan teminat tutarının otuz gün içerisinde
tamamlanması istenir.
Teminatın tamamlanmaması halinde, istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü
vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle bu mükellefler adına teminat alacağı olarak tahakkuk
ettirilir. Teminat alacağı, mükelleflerden 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik
edilerek takip ve tahsil edilir.
14
9. Tebliğin (5.1.) Bölümü Kapsamında Mükellefiyeti Yeniden Tesis Edilenlerin
Elektronik Belge Düzenleme ve Tevsik Zorunlulukları ile Bunların Duyurulması
9.1. Elektronik Belge Düzenleme Zorunluluğu
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin üçüncü fıkrasında, bu madde uyarınca teminat
alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya
fatura yerine geçen belgelerden Bakanlıkça belirlenenlerin, elektronik belge olarak
düzenlenmesinin zorunlu olduğu, kağıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgelerin vergi
kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağı ve kayıtların tevsikinde kullanılamayacağı
hükme bağlanmıştır.
19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 509 Sıra No.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliğinde mezkûr Kanun gereğince düzenlenmesi zorunlu belgelerin
elektronik ortamda düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Bu kapsamda, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesi uyarınca teminat alınarak
mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin mezkûr Kanun uyarınca mükellefiyetlerinin gereği
olarak düzenlemek zorunda oldukları belgelerden, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliği kapsamında olanların, bahse konu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde
mükellefiyetlerinin yeniden tesis edildiği tarihi izleyen 15 inci günden itibaren elektronik belge
olarak düzenlenmeye başlanması uygun görülmüştür.
Söz konusu belgelerin, bahse konu Tebliğde öngörülen istisnai durumlar hariç, kağıt
olarak düzenlenmesi hâlinde, bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş
sayılacak ve mezkûr Kanun uygulamasında kayıtların tevsikinde kullanılamayacaktır.
9.2. Ödemelerin/Tahsilatların Tevsik Zorunluluğu
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin ikinci fıkrası kapsamında teminat alınarak
mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin, mükellefiyetin yeniden tesis tarihinden itibaren
yapacakları ödeme ve tahsilatlarından, 213 sayılı Kanunun 232 nci maddesinin ikinci fıkrası
uygulamasında ilgili dönemde geçerli fatura düzenleme alt sınırını aşanların [459 Sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (4.1.) bölümünün ikinci paragrafı kapsamındaki
işlemlerde tutara bakılmaksızın], bahse konu Genel Tebliğde öngörülen usul ve esaslar
dahilinde, aynı Tebliğde tanımı yapılan aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması
zorunludur.
9.3. Elektronik Belge Düzenleme Zorunluluğu Getirilenlerin Duyurulması
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin altıncı fıkrasında, bu madde kapsamında
elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükelleflere ilişkin bilgilerin Bakanlık
tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre duyurulacağı ve bu kapsamda yapılan duyuruların
vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu hüküm gereğince, mezkûr madde kapsamında elektronik belge düzenleme
yükümlülüğü getirilen mükellefler, Başkanlıkça “ebelge.gib.gov.tr” adresi üzerinden
duyurulur.
10. Diğer Hususlar
213 sayılı Kanunun 160/A maddesinin uygulaması ile ilgili olarak vergi dairesi
tarafından mükelleflere gönderilecek yazılar mezkûr Kanunun tebligata ilişkin hükümlerine
göre tebliğ edilir.
Asgari teminat tutarının belirlenmesinde, 213 sayılı Kanunun 160/A maddesine göre
mükellefiyet kaydının terkin tarihi itibariyle yeniden tesisinin talep edilmesi halinde,
15
mükellefiyet kaydının terkin tarihinde; teminat istenmesinin işe başlama bildirimine bağlandığı
hallerde ise, bildirim tarihinde geçerli olan teminat tutarı dikkate alınır.
11. Yürürlük
Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
12. Yürütme
Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.