Pişmanlık ve ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere karşı açılan davaların esası incelenmeden reddine ilişkin anayasa mahkemesi kararı
- 213 Sayılı VUK hükümleri doğrultusunda “Pişmanlık” ve “İhtirazi Kayıtla” verilen düzeltme beyannameleri üzerinden yapılan vergi tahakkuk işlemlerine ve cezalarına karşı açılan dâvâların ilk derece mahkemesi ve temyiz makamınca esası incelenmeden reddedilmesi nedeniyle, bunun “mülkiyet hakkının ihlal edildiği anlamına geldiği” iddiasıyla ilgili bir şirket tarafından Anayasa Mahkemesi’ne Başvuruda bulunulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin anılan “Başvuru”ya ilişkin Kararı, 11.08.2020 tarihli ve 31210 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
213 Sayılı VUK hükümleri doğrultusunda “Pişmanlık” ve “İhtirazi Kayıtla” verilen düzeltme beyannameleri üzerinden yapılan vergi tahakkuk işlemlerine ve cezalarına karşı açılan dâvâların ilk derece mahkemesi ve temyiz makamınca esası incelenmeden reddedilmesi nedeniyle, bunun “mülkiyet hakkının ihlal edildiği anlamına geldiği” iddiasıyla ilgili bir şirket tarafından Anayasa Mahkemesi’ne Başvuruda bulunulmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin anılan “Başvuru”ya ilişkin Kararı, 11.08.2020 tarihli ve 31210 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Anayasa Mahkemesinin ilgili kararına değinmeden önce pişmanlık müessesesi ve İhtirazi Kayıtla beyanname verilmesi hususlarını hatırlamakta fayda vardır.
213 Sayılı VUK hükümlerine göre Pişmanlık ve Islah, beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı
cezasını gerektiren halin mükellefçe kendiliğinden ilgili makama haber verilmesi ve aşağıda yer verilen
belli şartların yerine getirilmesi neticesinde mükellef veya vergi sorumlusuna vergi ziyaı cezası
kesilmesini engelleyen ve bu suretle vergi anlaşmazlıklarının idarî aşamada çözümünü sağlayan bir
hukukî müessesedir.
1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi resmî bir
makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında
ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmî kayıtlara geçirilmiş olması şarttır).
2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi
incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (kaçakçılık
suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmî kayıtlara geçirilmiş olması.
3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği
tarihten başlayarak 15 (on beş) gün içinde tevdi olunması.
4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden
başlayarak 15 (on beş) gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
5. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği
her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme
zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde ödenmesi.